AKP’nin kitle desteğini kaybetmemesi için fakirliğin sürekli bir kitlesel yaşam biçimi halinde tutulması gerekiyor. Çünkü AKP’nin, fakirlere yardım, sadaka gibi davranışları, yönetim politikası ve ideolojisinin ana unsuru haline getirdiğini görüyoruz.
Örgütlü yardımlarla yaşatılan fakirler, dini değerleri en kolay kabul eden kitledir. Çünkü din onlara yaşamın gerçeklerinden kaçış imkanını sağlıyor. Bu durumda parti hem kitle tabanını tutup ideolojisini de sürekli kılabiliyor.
AKP iktidara ilk gelişinden önce, merkez partilerce sahip çıkılmadığına inanılan fakir insanların umudu olmuştu. Onlar AKP’yi fakirlikten kurtuluş yollarının bir umudu olarak görüyorlardı. Ancak toplumda fakirliği silecek politikalara rağbet edilmediği gibi, bir yandan fakiri daha da fakirleştiren politikalar sürdürüldü, öte yandan da fakiri sadece var olabilmesi için ayakta tutacak yardım, sadaka sistemi başlatıldı.
Partinin fakirlerden oluşan kitle tabanı ise, olayın sadece yardım, sadaka ve dini tarafını görerek fakirlik durumunun sürekli kılınmasına göz yumdu.
Açıkça söylemek gerekirse; bu durum AKP’nin eline büyük bir güç veriyor. Bir partinin fakirleri bu kadar karşısına aldığı halde onları kendi karşısında görmemesi tarihte ender görülmüş bir olaydır.
Bu durum AKP’ye müthiş bir hareket serbestisi veriyor. Onlar da bundan yararlanarak çok önemli değişiklikleri, dar gelirli insanların durumunu daha da bozacak ve yaşamını zorlaştıracak düzenlemeleri yapma cesaretini buluyorlar.
Örneğin; son olarak kıdem tazminatının kaldırılması yolunda bir çalışma var. Bu konularda Türkiye’nin önde gelen uzmanı ve yazarımız Ali Tezel’in yaptığı tespite göre, bundan sonra sıra asgari ücretin kaldırılmasına da gelecek.
Bu tür düzenlemeler, toplumda AKP’ye muhtaç fakir insanların durumunu kalıcı kılmanın yanı sıra yeni zengin zümresinin yaratılmasını da kolaylaştıracak.
AKP kendisine muhtaç fakir kitlesini yedekte tutarken kendi zenginini de yaratmak amacında olduğundan, yeni zengin sınıfın sermaye birikimlerini kolaylaştıran kıdem tazminatı ve asgari ücretin kaldırılması gibi uygulamaları da yapacak.
Türkiye’de fakir kitleyi AKP’ye muhtaç olmaktan kurtaracak, fakirlere sadece lafta değil ideolojik olarak ve tutarlı politikalarla sahip çıkacak siyasi hareketlere ihtiyaç var. Yoksa bu kısır döngü bir türlü kırılamayacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder