29 Eylül 2011 Perşembe
28 Eylül 2011 Çarşamba
Havadaki Domuza Şarkı
Big man, pig man, ha ha charade you are. You well heeled big wheel, ha ha charade you are. And when your hand is on your heart, You're nearly a good laugh, Almost a joker, With your head down in the pig bin, Saying "Keep on digging." Pig stain on your fat chin. What do you hope to find. When you're down in the pig mine. You're nearly a laugh, You're nearly a laugh But you're really a cry. Bus stop rat bag, ha ha charade you are. You fucked up old hag, ha ha charade you are. You radiate cold shafts of broken glass. You're nearly a good laugh, Almost worth a quick grin. You like the feel of steel, You're hot stuff with a hatpin, And good fun with a hand gun. You're nearly a laugh, You're nearly a laugh But you're really a cry.
Hey you, Whitehouse, Ha ha charade you are. You house proud town mouse, Ha ha charade you are You're trying to keep our feelings off the street. You're nearly a real treat, All tight lips and cold feet And do you feel abused? You gotta stem the evil tide, And keep it all on the inside. Mary you're nearly a treat, Mary you're nearly a treat But you're really a cry.
Hey you, Whitehouse, Ha ha charade you are. You house proud town mouse, Ha ha charade you are You're trying to keep our feelings off the street. You're nearly a real treat, All tight lips and cold feet And do you feel abused? You gotta stem the evil tide, And keep it all on the inside. Mary you're nearly a treat, Mary you're nearly a treat But you're really a cry.
23 Eylül 2011 Cuma
illustrawalk
Anthology Of The Day
Oasis – Slide Away
Admiral Freebee – Always On The Run
Lynyrd Skynyrd – Don’t Ask Me No Question
Guns’n Roses – 14 Years
Black Sabbath – Sweat Leaf
Fugazi – Five Corporations
No Means No – Rags and Bones
The Les Claypool Frog Brigade – Up On The Roof
Clifton Chenier – All Night Long
The Golden Gate Quartet – Jezebel
Johnny Cash – I hung my head
Tom Petty – Running Down A Dream
Bob Dylan – Hurricane
Bob Marley – Jamming
Neil Young – Hey Hey My My
Boney M – Daddy Cool
Bee Gees – Stayin’ Alive
The Kinks – Days
Elvis Presley – Suspicious Minds
Jefferson Airplane – Today
Creedence Clearwater Revival – Run Through The Jungle
Ters Vuruş
Genelde alıklarda görülen o muhteşem özgüven duygusu Türkiye'yi her alanda rahatlıkla kendi kendine yetebilen bir ülke haline getiriyor.
Alçak Adalet Örneklemesi
Köylüler dava açar, mahkeme özel şirketin HES çalışmasını durdurur, firma iş makinelerini getirir, böyle bir karar yokmuş gibi çalışmaya başlatır, köylüler toplanır harekete geçer, jandarma yolları keser, köylüler dayak yer. Öğrenciler, emekçiler, işçiler şeklinde açabilirsiniz. Bu da şunu gösterir. Polis, asker, mahkemeler, gazeteler falan filan hep sermayeyi korumak için vardır. Adalet denen şey palavradır.
22 Eylül 2011 Perşembe
Ah, pardon!
Derinliklerimin yüzeyinde ağırdan gezinen rengarenk balıklara dalıp gitmişim.
Sizi duyamadım
duyamıyorum
belki konuşmuyorsunuz
belki orada bile değilsiniz
belki suyun içindeyim
sadece balıklar
küçücük,
onlar da balık değil belki...
Sizi duyamadım
duyamıyorum
belki konuşmuyorsunuz
belki orada bile değilsiniz
belki suyun içindeyim
sadece balıklar
küçücük,
onlar da balık değil belki...
21 Eylül 2011 Çarşamba
Şili Kışı - Erinç Yeldan
2011’in yaz ayları Arap Baharı gözlemleriyle geçti. Tunus, Mısır, Libya ve komşumuz Suriye’de yaşanan dönüşümler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasının birer birer neoliberal küreselleşmenin “ılımlı İslamı” benimseyen yeni aktörleri olarak jeopolitik sahnesinde yer almalarını sağladı. Kuzeyde “Turuncu Devrim”lerle işe başlatılan dönüşümler, Arap dünyasına doğru uzatıldı.
Oysa aynı günlerde, yerküremizin güneyinde kış ortasında neoliberal küreselleşmeye almaşık başka bir dünyanın mümkün olduğuna yönelik bir dizi eylem gerçekleşiyordu: Şili’de üniversite öğrencilerinin tetiklediği toplumsal muhalefet hareketi giderek tüm ülkeyi kapsayarak neoliberalizme karşı bir direniş cephesine dönüştü. Arap Baharı’na inat, Şili Kışı diye adlandırılan bu dönemi bir kez daha anımsamanın yerinde olacağını düşündüm.
Şili eğitim sistemi sadece Latin Amerika bölgesinin değil, neredeyse tüm dünyanın en eşitsiz ve düzensiz eğitim programlarından birisi olarak anılıyor. Temelleri bundan otuz küsur sene önce General Pinochet liderliğindeki faşist diktatörlük tarafından şekillendirilen sistemde ilk ve ortaöğretimin mali yükümlülükleri yerel yönetimlerin ve mahalli idarelerin bütçelerine terk edilmiş durumda. Son derece kıt mali kaynaklarla desteklenen kamu eğitiminde büyük bir düzensizlik ve karmaşa sürmekte. Öte yandan ortaöğretim sonrasında eğitim harçları ortalama olarak 630 dolara ulaşmakta. Bu rakam, özellikle Şili orta sınıflarının geçim düzeyleri göz önüne alındığında, dünyadaki en pahalı kamu eğitim sistemlerinden birisi olarak göze çarpıyor.
Diğer yandan sayıları giderek artan özel ilkokul ve ortaöğrenim kurumlarında yüksek gelirli ailelerin çocukları modern koşullarda göreceli olarak çok daha kaliteli bir eğitim olanağından yararlanmakta. Şili eğitim sistemindeki çarpıklık ve eşitsizlik, ülke çapında gelir dağılımındaki bozukluğun da ana yapısal nedenlerinden birisini oluşturuyor. Hesaplamalara göre, yerel kamu okullarında öğretim gören çocukların yüzde 83’ü, aylık ortalama geliri 330 doların altında olan yoksul emekçi ailelerden geliyor. Buna karşın, paralı özel okullarda okuyan öğrencilerin ailelerinin ortalama aylık gelirinin 2 bin 700 dolara ulaştığı gözlenmekte. Dahası, mahalli kamu ortaöğretim okullarından gelen öğrencilerin temel bilgiler eğitiminde çok geride olduğu anlaşılıyor. Bu okullardan mezun öğrencilerin yüzde 93’ünün, herhangi bir üniversite eğitimine kabul edilemeyecek düzeyde düşük bir eğitime sahip olduğu görülüyor.
Eğitim sistemindeki çarpıklık ve eşitsizlik, gelir dağılımındaki uçurumun ve yoksulluğun yeniden üretilmesinde ana etken olarak bir kısırdöngü yaratıyor.
Bütün bu sorunlar, 12 Mayıs’ta ortaöğretim ve üniversite öğrencilerinin başını çektiği bir protesto hareketine dönüştü. On binlerce öğrenci sokaklarda, “eğitimde ticarileşmeye son verilmesi”; “öğrenci borçlarının yeniden yapılandırılması” ve “eğitim sisteminin demokratikleştirilmesi” çağrılarını yineledi. Protesto hareketi güney yarımkürenin kış aylarında giderek kitleselleşti ve 24-25 Ağustos tarihinde bakır madeni işçilerinin başını çektiği genel grev ile doruk noktasına ulaştı. Protestolar artık öğrencileri, velileri ve öğretmenleri aşmış, ülke çapında bir toplumsal muhalefet hareketine dönüşmüştü.
Genel grev süresince 1 milyona yakın Şilili taleplerini somutlaştırdı: Şili’nin doğal kaynaklarının uluslararası tekellerin elinden alınarak kamulaştırılması; vergi reformuyla desteklenen ulusalcı ve alternatif bir kalkınma modeline dayanan eşitlikçi ve katılımcı yeni bir eğitim sistemi...
Şili Kışı’nın geleceği ve neoliberal küreselleşmeye alternatif bir harekete dönüştürülebilmesi elbette sadece öğrenci örgütlerince sürdürülebilecek bir olgu değil. Ancak, kapitalizmin aşılarak daha adil, daha eşitlikçi, sömürüsüz ve dayanışmacı bir toplumsal üretim ve bölüşüm modelini inşa etmek için yakılan çok değerli bir anti-sistemik kıvılcım olması özelliğiyle bizleri umuda boğuyor.
Oysa aynı günlerde, yerküremizin güneyinde kış ortasında neoliberal küreselleşmeye almaşık başka bir dünyanın mümkün olduğuna yönelik bir dizi eylem gerçekleşiyordu: Şili’de üniversite öğrencilerinin tetiklediği toplumsal muhalefet hareketi giderek tüm ülkeyi kapsayarak neoliberalizme karşı bir direniş cephesine dönüştü. Arap Baharı’na inat, Şili Kışı diye adlandırılan bu dönemi bir kez daha anımsamanın yerinde olacağını düşündüm.
Şili eğitim sistemi sadece Latin Amerika bölgesinin değil, neredeyse tüm dünyanın en eşitsiz ve düzensiz eğitim programlarından birisi olarak anılıyor. Temelleri bundan otuz küsur sene önce General Pinochet liderliğindeki faşist diktatörlük tarafından şekillendirilen sistemde ilk ve ortaöğretimin mali yükümlülükleri yerel yönetimlerin ve mahalli idarelerin bütçelerine terk edilmiş durumda. Son derece kıt mali kaynaklarla desteklenen kamu eğitiminde büyük bir düzensizlik ve karmaşa sürmekte. Öte yandan ortaöğretim sonrasında eğitim harçları ortalama olarak 630 dolara ulaşmakta. Bu rakam, özellikle Şili orta sınıflarının geçim düzeyleri göz önüne alındığında, dünyadaki en pahalı kamu eğitim sistemlerinden birisi olarak göze çarpıyor.
Diğer yandan sayıları giderek artan özel ilkokul ve ortaöğrenim kurumlarında yüksek gelirli ailelerin çocukları modern koşullarda göreceli olarak çok daha kaliteli bir eğitim olanağından yararlanmakta. Şili eğitim sistemindeki çarpıklık ve eşitsizlik, ülke çapında gelir dağılımındaki bozukluğun da ana yapısal nedenlerinden birisini oluşturuyor. Hesaplamalara göre, yerel kamu okullarında öğretim gören çocukların yüzde 83’ü, aylık ortalama geliri 330 doların altında olan yoksul emekçi ailelerden geliyor. Buna karşın, paralı özel okullarda okuyan öğrencilerin ailelerinin ortalama aylık gelirinin 2 bin 700 dolara ulaştığı gözlenmekte. Dahası, mahalli kamu ortaöğretim okullarından gelen öğrencilerin temel bilgiler eğitiminde çok geride olduğu anlaşılıyor. Bu okullardan mezun öğrencilerin yüzde 93’ünün, herhangi bir üniversite eğitimine kabul edilemeyecek düzeyde düşük bir eğitime sahip olduğu görülüyor.
Eğitim sistemindeki çarpıklık ve eşitsizlik, gelir dağılımındaki uçurumun ve yoksulluğun yeniden üretilmesinde ana etken olarak bir kısırdöngü yaratıyor.
Bütün bu sorunlar, 12 Mayıs’ta ortaöğretim ve üniversite öğrencilerinin başını çektiği bir protesto hareketine dönüştü. On binlerce öğrenci sokaklarda, “eğitimde ticarileşmeye son verilmesi”; “öğrenci borçlarının yeniden yapılandırılması” ve “eğitim sisteminin demokratikleştirilmesi” çağrılarını yineledi. Protesto hareketi güney yarımkürenin kış aylarında giderek kitleselleşti ve 24-25 Ağustos tarihinde bakır madeni işçilerinin başını çektiği genel grev ile doruk noktasına ulaştı. Protestolar artık öğrencileri, velileri ve öğretmenleri aşmış, ülke çapında bir toplumsal muhalefet hareketine dönüşmüştü.
Genel grev süresince 1 milyona yakın Şilili taleplerini somutlaştırdı: Şili’nin doğal kaynaklarının uluslararası tekellerin elinden alınarak kamulaştırılması; vergi reformuyla desteklenen ulusalcı ve alternatif bir kalkınma modeline dayanan eşitlikçi ve katılımcı yeni bir eğitim sistemi...
Şili Kışı’nın geleceği ve neoliberal küreselleşmeye alternatif bir harekete dönüştürülebilmesi elbette sadece öğrenci örgütlerince sürdürülebilecek bir olgu değil. Ancak, kapitalizmin aşılarak daha adil, daha eşitlikçi, sömürüsüz ve dayanışmacı bir toplumsal üretim ve bölüşüm modelini inşa etmek için yakılan çok değerli bir anti-sistemik kıvılcım olması özelliğiyle bizleri umuda boğuyor.
Anthology Of The Day
She Wants Revenge – I Don’t Want To Fall In Love
Overkill – Hellish Pride
Admiral Freebee – My Hippie Ain’t Hip
Team William – Lord Of The Dogs
Cop Shoot Cop – Turning Inside Out
Gang Of Four – Natural’s Not In İt
No Means No – Two Lips, Two Lungs And One Tongue
The Fall – Jawbone and the Air-rifle
Girls Against Boys – Let It Breathe
A Brand – Time
Mintzkov – Gemini
John Frusciante – Going Inside
Miles Kane – Inhaler
The Married Monk - Novice
Dire Straits – Down To The Waterline
Alémayéhu Eshété – Telantena Zaré
Jackie Mittoo – Ska-Culation
Tony Allen – Secret Agent
Sydney Bechet - Summertime
Lonnie Donegan – Don’t You Rock Me Dadd-O
Elysian Fields – Tides Of The Moon
Manfred Mann’s Earth Band – Spirits In The Night
Overkill – Hellish Pride
Admiral Freebee – My Hippie Ain’t Hip
Team William – Lord Of The Dogs
Cop Shoot Cop – Turning Inside Out
Gang Of Four – Natural’s Not In İt
No Means No – Two Lips, Two Lungs And One Tongue
The Fall – Jawbone and the Air-rifle
Girls Against Boys – Let It Breathe
A Brand – Time
Mintzkov – Gemini
John Frusciante – Going Inside
Miles Kane – Inhaler
The Married Monk - Novice
Dire Straits – Down To The Waterline
Alémayéhu Eshété – Telantena Zaré
Jackie Mittoo – Ska-Culation
Tony Allen – Secret Agent
Sydney Bechet - Summertime
Lonnie Donegan – Don’t You Rock Me Dadd-O
Elysian Fields – Tides Of The Moon
Manfred Mann’s Earth Band – Spirits In The Night
Başkaları mı? Kim Onlar?
"İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır; düşünceleri başkalarının düşünceleridir; yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır.Şimdilerde insanlar özbenliklerinden korkuyorlar."
Oscar Wilde
Oscar Wilde
19 Eylül 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)