5 Aralık 2007 Çarşamba

Yolsuzluk ve Yoksulluk – Prof. Dr. İlyas Yılmazer

Tuncay Mollaveisoğlu’nun eşsiz programı, halktan saklanan gerçekleri gözler önüne sermeye, birbirinden kaliteli konuklarıyla devam ediyor:

Bu hafta Enerji üzerine oynanan oyunları büyük savaşçı kişilik, değerli bilimadamı İlyas Yılmazer’in ağzından dinlerken, bazı konuları not alıp bloguma aktarmayı görev bildim. Çünkü medya her şeyi gizliyor. Çünkü basın susturulmuş, korkutulmuş, satın alınmış. Yılmazer’in tüm kanallara ve gazetelere başvuruda bulunup sadece Kanaltürk’te kendini ifade etme olanağını bulması önemli bir kanıt.

Özet olarak konulara geçersek ortaya serilen gerçekler şunlar: -- Elektriğimizin % 72’sini dışarıdan alıyoruz. Hem de doğalgazdan dönüştürülen elektriği alıyoruz ki, daha pahalı ve bağımlı olduğumuz ülkeler açısından da oldukça riskli. – Oysa ki, bilimadamlarının araştırmasına göre yenilenebilir enerji kaynağı açısından Anadolu dünyada birinci konumda. Suyumuzun 4’te 3’ü boşa akıyor, Kömürümüzün 3/2’si toprağın altında yatıyor, tasarruf tedbirlerimiz sıfıra yakın ve en önemlisi, rüzgar enerjisi açısından cennet olan ülkemizde bu konuda yatırımlar göstermelik. – Neden mi? Çünkü AB bize 70 MW rüzgar enerjisi kullanma izni verdi reformlar baabında. Derneklerin, Sivil kuruluşların yıllar süren çabası sonucunda, bu kota kaldırıldığı anda, 78 GW’lık Rüzgar Gülü izin başvurusu yapıldı. Aradaki farkı siz hesaplayın. Ayrıca izin başvurusu yapılan yerler Anadolu’daki kaynakların yarısını bile bulmuyor. Yani, sadece yirmi yılda maliyeti 100 kat düşen ama verimi 500 kat artan Rüzgar Gülleri’ni kullanarak Türkiye’nin tüm enerji açmazını kolayca çözmek mümkün. Hatta belki dışarıya da satmak. Çünkü şu anda kullanılan enerji miktarımız sadece 35 GW. – Peki tüm bu oyunlar niye oynanıyor? 11’incinin bir gün bile bekletmeden imzaladığı Nükleer yasa geçirilerek Amerika’nın tüm radyoaktif çöpünü Türkiye topraklarına yığmak için olmasın. 1978’den beri tek bir santral açılmayan ABD’nin elinde kapatamadığı nükleer santralları ve gömmeyi başaramadığı tonlarca nükleer atığı var. Bunu yazan da bir Amerikan dergisi. Çıkarılan yasanın tamamen çeviri olduğunun ortaya çıkması da ayrı bir komedi konusu. Ancak sömürgelerde görülebilecek bir saçmalık. – Medya ve Hükümet’in bir aldatmacası da birbiriyle hiçbir alakası olmayan nükleer enerjiyle nükleer santralleri aynı şeymiş gibi göstermesi.

Programda değerli hocamız, yıllarca; büyük bir doğa katliamcısı olan ve ovaları kupkuru topraklara dönüştüren barajlara nasıl karşı koyduğunu, 4 milyar dolara malolan bu bir başka rant kapısının karşısına, yüzyıllardır kullanılmış yatay kuyu sistemiyle 4.5 milyon dolara sonsuza kadar su sorununu çözecek önlemler koymasına rağmen, iktidarların nasıl da hem paramızın hem de topraklarımızın dış güçlere peşkeş çekildiğini mükemmel bir şekilde açıkladı.

Uzun bir konu olduğu için İlyas Yılmazer’in kitabını almanızı ve yıllardır her türlü baskıya direnerek köylüsünü, doğasını, tarım topraklarını büyük bir yağmaya karşı korumak için mücadele veren büyük bir savaşçıyı okumanızı , ayrıca bu gerçekleri herkesle paylaşmanızı diliyorum.

Eylül ayında bloga giren diğer Yolsuzluk ve Yoksulluk yazısını okumak için tıklayın.

25 Aralık 2007 tarihinde giren yeni İlyas Yılmazer yazısını okumak için tıklayın.

9 yorum:

alisanoglu dedi ki...

ilyas hocamızın fikirlerine birilerinin sahip çıkıp türkiyenin toprak politikasinda kullanmasi ğerkiyor aksi taktirde ileride ekecek toprağımız kalmayacak

Adsız dedi ki...

gerçek bir vatansever. bizi sadece çöplük olarak görüyorlar. amaçlari sularımizi kirletmek sadece ilyas hocam sonuna kadar yanindayız.

Adsız dedi ki...

arkadaşlar ilyas bey e ulaşabileceğimiz bir e-posta adresi vs. bilen var mı

Adsız dedi ki...

su konusunda önerilerinizi dikkatlice izliyorum.üzelikle baraj yapmadan su rezerlerini tutma stoklama görüşünüzü destekliyorum . yıllar önce 1984 yılın göksu ımağının bir kolunda böyle elektrik üretimi uygulamasını gördüm . görüşlerinizin uygulamaya dönüşmesi dileğiyle . fikir üreten siz uygulayan biz öğretmenler olacağız.

Adsız dedi ki...

CANIM YURDUMUN BİR KARIŞ TOPRAĞINI SATAN, YURDUM İNSANININ KANINI SÜLÜK GİBİ EMEN, İKTİDAR OLUP MENFAAT PEŞİNDE KOŞAN TÜM POLİTİK SOYSUZLARA LANET OLSUN. BU VATAN NASIL KURTARILDI GİDİP BİR ÇANAKKALE ŞEHİTLİĞİNİ GEZSİNLER. "ASLINDA ÇOĞU GÖRDÜ AMA KALPLERİNDE YAŞAMADI" ONDAN SONRA OTURUP VİCDAN MUHASEBESİ YAPSINLAR

Adsız dedi ki...

Tasarruf, verimlilik kavramlarını hayata geçirmek için daha ne baklediğimizi bilenimiz var mı?

Adsız dedi ki...

ilyas yılmazer hocama yürekten katılıyorum.Ayrıca bu konuda onu destekleyen kişilerin olduğunu görmekten gurur duydum.Ve vatanımızın sahipsiz olmadığını anladım,milletimize güvendim.varolun...Çünkü ben hocamızı canlı dinleme şansını yakalamışlardan biriyim
bir de orda görmeli,bir de orda dinlemeliydiniz.Hepinize sonsuz saygılar

Adsız dedi ki...

ilyas hocam...sizin hakkınızda iki şiir yazdım..tabi bu size ne kadar moral olur bilmiyorum.şimdi askerdeyim..Hele şu askerliğim bir bitsin sizi her yönden destekleyeceğim...Ben şair ömer faruk:Oturuşuyla,kalkışıyla,haliyle her şeyiyle ilyaz hocam diyecek.sizi dün sevdiği gibi bu gün de sevecek..kesinlikle size destek verrmekte bir an bile geri kalmayıp sürekli deha çok desteğini artıracaktır..daha çok ömer faruk lar size kucak açacak.. esenlikle kalın hocam...sizinle çok kısa zamanda görüşeceğiz....

abuzer altun dedi ki...

ilyas yılmazer hocama yürekten katılıyorum.Ayrıca bu konuda onu destekleyen kişilerin olduğunu görmekten gurur duydum.Ve vatanımızın sahipsiz olmadığını anladım,milletimize güvendim.varolun...Çünkü ben hocamızı canlı dinleme şansını yakalamışlardan biriyim
bir de orda görmeli,bir de orda dinlemeliydiniz.Hepinize sonsuz selamlar yolun açık olsun saygılar

Abuzer Altun