25 Aralık 2007 Salı

FossurGama Sunar: Neredeyim Ne Haldeyim.

Işıklar ne güzel de oynaşıyordu denizde. Nasıl bir durgunluktu bu yaşamın üstüne çökmüş. Sanki bir film setiymiş gibi görünüyordu kıyıya kondurulmuş satış yerleri. Yürüyüp bir dondurmacının önünde durdu sulanan ağzını dinleyerek. Yaklaşıp diğer müşterinin yanına ilişti ve “Bakar mısınız?” dedi. Ama diğer tarafa döndü satıcı. Öküzün tekiydi bu da. Sonra gözü renkli kağıtlarla ambalajlanmış şekerlemelere ilişti. Uzattı elini yanındakine “Pardon” diyerek ve kendine çekmeye çalıştı poşedi. Fakat eli bomboştu. His içini gıcıkladı. Kayıp gitmişti bir şeyler. Öylece baktı bir süre ve o esnada da anladı ne olduğunu. Ulan, hep karıştırıyordu şunu be! Öylesine ilerlemişti ki öğretide, dolaşmak istediğinde yanlışlıkla astral olarak dışarı çıkıyordu artık. Neyse. Şimdi eve dönüp bedenini alır, ayakkabılarını giyer, öylece bir daha gelirdi. Ağzı sulanmıştı bir kere ne de olsa.

Hiç yorum yok: