24 Aralık 2007 Pazartesi

Her Gece Her Gece Olur mu Be!

Gece yarısı, uykumda bir ses duydum. “Kalk,” diyordu birisi boğuk boğuk. Açıldı gözlerim ve karanlığın içinde bembeyaz parlayan hayaleti gördüm. Karanlığa açılan göz delikleri, lime lime olmuş derileriyle başımda dikilmiş “Kalk,” demeyi sürdürüyordu. Fırladım yataktan öfleyerek ve onu her zamanki gibi arkama katıp salona ilerledim hızlı hızlı. Dönüp sordum orada: “Hangi kanalı istiyorsun?” Dilsiz ağzını araladı ve kanalın ismini zikretti yankılarla odayı döven davudi sesiyle. Açtım. Yeniden uykuya dönmek için davranmama kalmadı, “Duur, otuuur,” dedi hayalet. Ve elim mahkûm, yanına oturup sabaha kadar uyduruk dizileri, belgeselleri, tekrar programlarını seyretmek zorunda kaldım yine. En yakın zamanda, bir papaz olur, imam olur, bir şeyler yaptırmam şart. Onu televizyondan koparıp ait olduğu dünyaya göndermezsek çıldırıcam yoksa...

Hiç yorum yok: