21 Kasım 2007 Çarşamba

FossurGama Sunar: Sesli Çocuk Kitapları

Tesiste dolaşıyorlar yirmi yaşlarında, yakışıklı, bebek yüzlü bir tiple sarışın, ufak boylu, oldukça cilveli kız arkadaşı. Kitap bölümünde, çocuk reyonunda duruyorlar ve bir zamandır ilgi çekmek, ne kadar çılgın olduğunu göstermek için her türlü numarayı deneyen delikanlının yüzü altın bulmuşçasına büyük bir sevinç ışığıyla kaplanıyor. Elini uzatıp sesli kitapların butonuna basıyor ve sanki, kapağında hortumunu havaya kaldırmış koca filin, küçücük hoparlörden cızırtılarla çıkıyor sesi. Sonra bir daha basıyor. Bir daha. Ve o bunu yaptıkça, kız kıkırdayıp duruyor, bir yandan eli ağzında, utanıyormuş gibi çevreye bakınarak. Kasiyer öfleyerek kafasını sallıyor. Ama durmuyor delikanlı. Bir daha, bir daha. O sırada kitaptan çıkan ses artıyor sanki. Birkaç kez daha basıyor ve duruyor tip kulak kabartarak. Ve işte, o anda, marketin kapısını kırıp içeri dalıyor kocaman bir fil. Böğürtülerle, yeri gümbür gümbür sallayarak önündeki insanları hortumuyla savurup koşturuyor. Öylece kalıyorlar delikanlıyla kız yerlerinde, gözleri kocaman, külotları çiş ve pislikle dolu. Geldiğini görüyorlar ama yapacakları bir şey yok. “Annecim,” diyor sadece kız ve o sırada cork, diye eziveriyor onu kocaman bir ayak. Koşturup gidiyor fil ve duvarı yıkarak yok oluyor. Her tarafta bağrışan, inleyen insanlar. Çoğu ezilmiş. Delikanlı dönüp, yıkılmış duvara bakıyor ve zombi gibi çıkışa ilerlerken saçları ağırdan beyazlaşmaya başlıyor.

Hiç yorum yok: