Tekel nasıl çökertildi?
Turgut Özal’ın gerçekleştirdiği 1984 yılındaki mevzuat değişikliği sonrasında, sektör adım adım yabancılaştırıldı. Çokuluslu firmaların rekabetine karşın Tekel, 1993 yılından özelleştirme programına alındığı 2001 yılına kadar pazar payını yüzde 68-70’ler aralığında tuttu. Kriz yılı 2001’de 189 trilyon lira kâr etti. 1994’te yürürlüğe giren toptan satıcılık sistemi, aracılara rant aktaran yapısıyla satışları ve kârlılığı olumsuz etkiledi. Yüksek Denetleme Kurulu’nun 2001 yılında yaptığı tepsite göre Tekel’in sigara makinelerinden yüzde 60’ı ekonomik ömrünü tamamladığı halde, özelleştirme kapsam ve programına alındığı tarihten sonra Tekel’e yatırım yapılmadı. AKP iktidarı döneminde Tekel’in Pazar payının yüzde 61’den yüzde 30.9’a, kârının ise 309 milyon YTL’den 94 milyon YTL’ye düşmesine; Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın da karıştığı sert paket makinelerinin alınamaması ile ilgili usulsüzlük ile Unakıtan ve ekibinin belirlediği Özel Tüketim Vergisi politikalarının Tekel ürünlerine karış haksız rekabet yaratması neden oldu.
Özelleştirilirse Ne Olacak?
Tekel özelleştirilirse, çalışanları ile beraber yaklaşık 1.5 milyon kişi daha geçim kaynağından yoksun kalacak. Az gelişmiş bölgelerdeki fabrikalar teknoloji eskiliği nedeniyle derhal kapatılacak. AB ülkeleri tütüncüsünü kilo başına 2.12 Avro ile 4.15 Avro arasında desteklediği için Türkiye şark tipi tütündeki dünya lideri konumunu kaybedecek. İthalatçı konuma gelebilecek. Sigara sektöründe kamunun kontrolü ortadan kalkacak. Araştırmalar, özel firmaların kamu şirketleri yokken daha saldırgan olduğunu gösteriyor. Türkiye’de özel firmalar hâlâ zam yaparken Tekel’i izliyor. Yüzde 10-15’inin kaçak olduğu bilinen sigara pazarında kayıt dışılık artacak. Bunun doğal sonucu olarak da tütün üzerinden alınan vergiler düşecek. Tıpkı sahte rakıdan yaşanan ölümler gibi sahte sigaradan da çok ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilecek.
(Cumhuriyet’te Murat Kışlalı’nın yazısından alınmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder