3 Şubat 2008 Pazar

CELAL ŞENGÖR – İcab Ederse Kapıları Kapatırız

Celal Şengör’ün Üniversitelerarası Kurul üyelerine hitaben yazdığı mektup:

“Bunu uygarlığa karşı yöneltilmiş saldırıların fütursuzca geliştiği bir ortamda cesaret ve haysiyetle yaptınız. Bu saldırıların en son örneği Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi’nin ortaklaşa başlattıkları üniversitelerde türban serbestisi atağıdır… Bizim açımızdan, üniversitelere dini bir sembolün girmesinin hukuk cephesinin, kamuoyunda öne çıkartıldığı kadar belirleyici olduğunu sanmıyorum, çünkü hukuk nihayet akiyomatik bir sistemdir. Baştan kabul edilen aksiyomlara bağlıdır. Bu açıdan hukukun rölativist bir temeli vardır ve bu temel onu bazı durumlarda pek tehlikeli bir tahakküm aracı yapabilir. Bunun en meşhur misalleri… pek çok insanın en fecî şartlarda katledilmesine, toplumların sefâlet ve felaketine neden olmuştur.”
----
“… Üniversitede dinin “şakırdatılması” bizzat üniversite kavramıyla çelişir… Dinin, belirli dogmalar çevresinde kurulmuştur ve yanılmaz olduğu iddia edilen bir veya birkaç tanrının vahiyleri olan dogmalarından vazgeçemez. Bilim ise sürekli olarak gerçeği arayan ve gerçekle bağdaşmayan hiçbir şeyi kabul etmeyen bir düşünce sistemidir. Bilim, bitmeyen bir deneme-yanılma süreci içerisinde daima yanlışları eleyerek hakikate asimtotik olarak yaklaşır. Ancak hepinizin bildiği gibi tek bir ters veri, en ihtişamlı teoriyi çöpe atmaya yeterlidir… Bugün artık ne düyanın yedi günde yaratıldığına, ne de Havva İle Âdem masalına iannamak mümkündür. “Üniversitede yasak olmaz” diyenlerin, üniversitede yanlışlığı isbat edilmiş fikirlerin artık kullanılamayacağını ve öğretilmeye devam edilmelerine izin verilemeyeceğini anlamış olması gerekir. Bu nedenle coğrafya derslerinde düz bir dünya veya fizik derslerinde Aristo fiziği öğretmeye kalkan hocalara izin verilemez…”
----
“… üniversite tüm dogmatik inanç sistemlerini işlevine temel yapmayı reddeder. Onları bilimsel olarak inceler, ancak temsilcilerini üyleri olarak kabul etmez…. Büyük felsefeci Lord Bertrand Russell’ın dediği gibi, insanlığın gerçekten bildiği, fakat bilimin bulmuş olmadığı hiçbir şey yoktur. Bir başka deyişle, bilim dışında insanlığın hiçbir bilgi kaynağı yoktur… Türban yasağının kaldırılmasını temelde yalnızca bu nedenle kabul etmemiz mümkün değildir. Bu konuda ne karşımıza çıkarılacak hukuk sistemleri ne de dünyadan gösterilecek örnekler bizi ikna edebilir… Aklı ve eleştiriyi kabul etmeyen hiçbir sistemi üniversite kapısından içeri alamayız.”
---
“İcab ederse, ülke yöneticileri akıllarını başlarına alana kadar o kapıları kapatırız. Bu bizim tarihsel geleneklerimizden gelen hakkımız ve hem insanlığa hem de öğrencilerimize karşı görevimizdir…”

Hiç yorum yok: