9 Şubat 2008 Cumartesi

HEBBURİ ÖĞRETİLERİ – 6. KİTAP 4. BÖLÜM

Ahmat El Kabar holdingin koridorlarında, elleri belinde kavuşmuş ıslık çalarak dolaşırken karşısına şak diye şirketin genç müdürü Kenan Işıl çıktı. Ustanın methini duyan ama o güne kadar bir türlü konuşma fırsatı bulamayan adam yerlere kadar eğildi hemen ve doğrulduğunda “Aman efendim, merhaba, nasılsınız, işler nasıl gidiyor?” diye sordu taramalı tüfek gibi.
Fakat El Kabar bir elini kaldırıp susturdu onu. Sonra da arkasında hayretler içinde ve mal gibi bakarken bırakıp yürüdü gitti.
Ertesi gün odasında çalışırken üç kişi içeri girip Kenan beyi karga tulumba aşağı, esrime mahzenlerine indirdiler. Ve az bu değil, tam üç yıl kaldı orada Büyük Usta El Kabar’ın direktifiyle. Bu adamın iyice bir düşünüp kendilerinin orada asla ama asla iş yapmadığını öğrenmesini istiyordu.
Ve beklediği gibi de oldu.
Bir daha kesseler de, öldürseler de işlerle ilgili bir soru sormadı Kenan Işıl. Ne ustasına ne başka birisine...

(Hebburi Tarikatı Öğretilerine fossurgama.blogspot.com içinden ulaşabilirsiniz.)

Hiç yorum yok: