10 Şubat 2008 Pazar

Jürgen Elsasser ve Yeni Sol Bakış

Alman solunun önde gelen isimlerinden Jürgen Elsasser, yeni yayınlanan “Cihat Avrupa’ya Nasıl Geldi? Balkanlar’da Allahın Savaşçıları ve Gizli Servisler” kitabı sonrası Cumhuriyet Kitap’ın sorularına ufuk açıcı cevaplar vermiş. Oradan bazı önemli yargıları sizin için bloğuma aldım.
Ultra-emperyalizm: Şu an ortaya çıkan durum, Karl Kautsky’nin 20. yy başlarında ultra-emperyalizm olarak nitelediği durumdur. Lenin, Kautsky’nin bu tezine karşı çıkmıştı ve Lenin 20. yy başlarında kesinlikle haklıydı. Ancak günümüzde geldiğimiz noktada dünya çapındaki kapitalist güçler ulusal egemenliğe karşı birleştiler. Ultra-emperyalizmin hedef olarak gördüğü ilk sıradaki ülkeler Venezüela, İran, Lübnan ve gelecekte Çin ile Rusya’dır. Ulusal bir devlet, bundan da öte sosyal bir devlet olan Almanya da bu saldırının hedefindedir. Emeklilik yaşının yükseltilmesi, sosyal devletin tasfiyesi ve yurtdışaına asker yollanması gibi, halkın genelinin karşı çıktığı konularda halkın görüşü alınmazken, Alman sermayesi, Brüksel’dedi güçlü lobisi sayesinde isteklerine ulaşmaktadır. Ulusal devlet , alt sınıfların politik kararların alınma sürecine katılmasını garanti altına alır.
AB: Avrupa Birliği emperyalist bir projedir. Avrupa Birliği, ülkelerin ekonomisini ve tarımını çökertmekte. Yeni üye olan ülkelere akan en başta Alman sermayesi, bu ülkelerin ekonomisini ele geçirip bu ülkelerde yaşayan insanlara doğdukları topraklarda yaşama hakkı tanınmamakta ve onları göç etmeye zorlamakta. Polonya, Avrupa birliği’ne üye olduğundan beri 3-4 milyon Polonyalı ülkesini terk etti. Çoğu bu ülkenin kaynakları ile yetişmiş eğitimli kişiler olan bu insanları ülkelerini terk etmesi, Polonya için bir yıkımdır. Alman sermayesi, kendi işçi sınıfını da bu yolla baskı altında tutmaktadır.
68’liler İnsan Hakları’na Sarıldı: 68’liler azınlıklar için bir cennet yaratırken, geniş kitlelerin ekonomik ve sosyal haklarını savunmak için hiçbir çaba göstermiyorlar. Bireysel özgürlüklerin genişletilmesi tabii ki gerekli, ama bu geniş kitlelerin hakları için mücadele etmeketen geri durmayı gerektirmez. Eski sol, yurtsever ve işçi sınıfına dayalı bir politika üretirken “Cappucino Solu” olarak adlandırdığım yeni sol, sivil toplum örgütleri veya feminist hareketler gibi, çalışmalarını lobiciliğe dayandıran hareketler üzerinden politika üretmektedir.
ABD ve Kosova: ABD’nin Kosova’nın bağımsızlığını desteklemesinin bir nedeni de ortaya çıkabilececk zincirleme reaksiyon sonucu Avrupa’yı daha güçsüz düşürebilecek olmasıdır.
Azınlıklar: Kosovalı Arnavutlar, Basklar, Tutsiler ya da Kürtler haksızlıklarla karşı karşıya kalmışlardır. Ancak bu azınlıkların hepsi şu an emperyalistlerce kullanılmaktadır ve bağımsızlık talepleri emperyalizme hizmet etmektedir. Sol hareketin gözden kaçırdığı nokta ise artık Sovyetler’in var olmadığı gerçeğidir. Sovyetler’in olmadığı bir dünyada ayrılıkçı hareketler neoliberal sisteme hizmet eder.
www.juergen-elsaesser.de

Hiç yorum yok: