31 Ocak 2008 Perşembe

Doğu Kapısını Açanlar

Özgen Acar Aziz Nesin’in Büyüklere Masallar kitabından bir öyküsünü özetleyip gündemle güzelce bir alay ediyor:
“Bir varmış bir yokmuş deyip Nesin’in bir öyküsünü özetleyelim: Halkı mutlu, zengin bir ülkede yılanlar, çıyanlar, çakallar, çeşitli haşereler çoğalmaya başlamış. Ne kadar mücadele edilirse edilsin bu yaratıkların tüm ülkeye yayılışı önlenememiş.
Ülke ileri gelenleri ne yapacaklarını şaşırmışlar. Biri bir ulu insanı anımsamış. Ülkeyi kurtarsa kurtarsa ancak onun kurtaracağını algılamışlar. Ulu, insanların isteklerini kabul ederek başa geçmiş. İlk talimatı “Doğu kapısını kapatın,” olmuş. Güç bela doğu kapısı kapatılınca, yaratıkların ülkeye girişleri önlenmiş. Yaratıkların daha da çoğalmaları önlenince, içeridekilerle mücadele kolaylaşmış. Ülke eski mutlu yaşamına dönmüş.
Aradan uzun bir süre geçmiş. Ülkenin ileri gelenlerinden bazıları ötekilerin önüne geçme sevdasına kapılmışlar. “Doğu kapısını azıcık aralarsak, gelenler birze oy verir, biz de seçimi kazanır, başa geçeriz,” düşüncesini uygulamışlar. Doğudan gelen yılanlar, çıyanlar, çakallar oylarını kapıyı aralayanlara vermişler. Bir sonraki seçimde öteki ileri gelenler de “Bu sefer Doğu kapısını biraz daha fazla aralayalım. Yeni gelenlerin oyları ile seçimi biz kazanırız,” demişler. Gerçekten yeni gelenlerin oylarıyla seçimi kazanmışlar. O günden sonra seçimi kazanmak isteyen herkes, kapıyı kendine göre aralamış. Sonuçta ülke ulunun müdahalesinden önceki duruma dönmüş.”
….
14 Mayıs 1950 seçimini Demokrat Parti kazandığından beri her iktidar “Doğu Kapısı”nı az az araladı. Recep Tayip Erdoğan da bugün aynı kapıyı sindire sindire fakat tümden açmak istiyor.
Yüzde 46 ondan. Yüzde 14 MHP’den Nooldu: Yüzde 60 Aziz Nesin’in formülü ortaya çıktı mı? Bal gibi de çıktı.

Hiç yorum yok: