7 Ekim 2010 Perşembe

Muhsin Ertuğrul Anlatıyor


Atatürk'ün gösterilere ilk gelişiyle ilgili hiç aklımdan çıkmayan bir olay vardır. bir sabah Hamdullah Suphi Bey gelmiş, Paşa'nın akşamki oyuna şeref vereceğini söylemiş, bir de uyarıda bulunmuştu: "Paşa elbette zamanında gelmek isteyecektir ama belki kısa bir süre gecikebilir. Senin tam saatinde başlamak gibi bir inadın var, o gelmeden perdeyi açarsan saygısızlık olur, sakın bunu yapma," demişti. Ben de "Atatürk sanata saygılı bir büyüğümüzdür, zamanında gelecektir, biz tam dokuzda perdeyi açarız," demiştim. Hamdullah Suphi kızıp söylene söylene gitmişti.
Ferah Tiyatrosu'nu kuran arkadaşlarla birbirimize söz vermiştik. Türkiye'de Batı tiyatrosunun temellerini atacaksak, onun bütün ilkelerine bağlı kalacaktık. En duyarlı olduğumuz konulardan biri de oyuna saatinde başlamaktı. O gün de kararımı vermiştim, tiyatroya geç gelen Atatürk de olsa, saat dokuzda perdeyi açacaktık ama bir yandan da çok tedirgindim. 'Gazi gerçekten geç kalır da, oyunun başladığını görüp tepki gösterirse, ne yaparız?' diye de düşünüyordum.
Dokuza çeyrek kala, Atatürk henüz gelmemişti. 'Birinci zili çalın' dedim. Dokuza beş kala hâlâ gelmemişti, ikinci zili çalmalarını söyledim. Oyuna ben başlıyordum, perdenin arkasına geçtim, dizlerimin bağı çözülmüştü, tam dokuzda, 'Perdeyi açın,' dedim. O sırada Atatürk, Hamdullah Suphi'yle locaya giriyordu, o anda rahatlamış, oyunumu istediğim gibi oynamıştım. Perde kapanırken Atatürk'ün bizi alkışladığını gördüm, biraz sonra beni çağırdığını söylediler, koşarak yanına gittim, elini öptüm, gülümseyerek bana 'Zamanında yetişebildik mi Muhsin Bey?' dedi.
Şeytana Tapanlar - Muhsin Ertuğrul. (Bela Lugosi'nin oynadığı film) 
"Yardımcım Reimann, dışarıda birinin beni görmek istediğini ve rejisör odasına aldığını haber verdi. Odadan içeri girdiğim zaman uzun boylu, sararmış tenli, eskimiş elbiseli biri beni bekliyordu. Oturttum. Anlatmaya başladı: 'Adım Bela Lugosi... Budapeşte'den geliyorum. Sizden saklayacak değilim. Bela Kuhn [Macar komünist lider] Devrimi'ne karıştım. Macaristan'da kalamazdım. Şimdi burada iş arıyorum.' Fazla konuşturmak istemedim, "Yeni bir filme başlıyorum, onda sizi tatmin edecek büyük bir rolünüz olacak." dedim. Ustad-Film'in müdürlüğünü yapan Knefels'e hemen bir kağıt göndererek, filmin süreceği dönem boyunca Bela Lugosi'yi ayda on bin mark ücretle angaje etmesini yazdım."

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu yazi icin tesekkurler.