Salonda oturuyor misafirler. Yemek yenmiş, hoş bir sohbet yüzleri gevşetmiş. Beş yaşındaki piç suratlı oğlu içeri girince keyifle bağırıyor Abdullah. “Hişt, Serko, göster bakayım len ağbilere numaranı… Hadi oğlum, bak bekliyo herkes.”
Tezahürat başlıyor ve oğlan öyle fazla da naz yapmadan şakkadanak indiriyor pantalonuyla donunu. Hoppaa! Alkışlar gırla giderken, “Hayır yaa, durun bi, numara bu değil ki?” diye susturmaya çalışıyor Abdullah onları ve sesleri kesilirken, şaşkınlık içinde küçük çocuğun poposuna dikiyorlar gözlerini. Daha çok kulakları aktif rol oynuyor aslında, çünkü resmen cıvıl cıvıl bir bülbül sesi geliyor oradan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder