19 Kasım 2008 Çarşamba

Gri Adamlar - Deniz Som

Büyük film Türkiye'den bir mozaik devleti çıkarmaktır. Mozaik devlet ırk temeline dayalı temsilcilerce yönetilecek; dvlet başkanının yanı başında her türlü mezhep, tarikat, kilise, sinagog gibi temsilcilerden oluşan bir din konseyi bulunacaktır. Büyük filmcilerle yerli filmcilerin birinci ödevi; dışarıdan dayatılan darbelere karşın, birbirleriyle kaynaşanların aralarını açmak, farklıklıkları derinleştirmek ve bölünmeyi özgürlük, zenginlik diye yutturmaktır. Fakat insanlığın tarhisel gelişimine aykırıdır böylesine ayrışmak ve soyguncuların eşkiyalrın planları bir isyanla yerle bir olur. Bu yüzdendir, 1918'de başlayan direniş tarihini çarpıtma filmleri. Bu yüzdendir halk önderini aşağılamak. Bu yüzdendir 'sanatçı, usta yönetmen az biliyormuş, takılmış, kişisel yorum yapmış, düzeltmek gerekir' gibi yaklaşımlar. Bu yüzdendir bir ayağı Londra'da, öteki Washington'da olan yapımcıları eleştirir gibi yaparak halkın gazabından kurtarmak.
Filmin telifçisi olan Hollywood şirketinin beklediği denli göz boyama ustalığı da yoktur filmde ama yine de kargaşa yaratmaya yeterlidir. Yönetmenin belki de kendisinde sıkışıp kalan bir gencin melankolik ruh hali gizlidir. Londra kurs gecelerinde, büyük korkular yaşadığındandır belki de minik çocuk bedenini çakallara yedirme sahnesini üretmesi ve o sahneyi çocuk izleyicilere sunması. NE denli 'tahsis' gerektiren sıradan bir film denilirse denilsin; o büyük filmin bir parçası olduğu gerçeği unutturulamaz.
Film iskeletinin neresini tashih ederseniz edin, başkalarının eserlerini izinsiz kullanmaktan hüküm giymiş usta yönetmen'i ve filmin galasını şerefelrndiren paşaları kurtaramazsınız. Öyle olaylar olur ki ya siyahı ya beyazı seçmek zorunda kalırsınız ve artık gri olamazsınız. Bir yandan 'Atatürkçüyüm' demek, bir yandan da seçkinler kulüplerinden çıkmamak; sonra da büyük filmi görmezden gelmek ve yerli küçük filmcileri şefkatle tashih etmek. Tarihte gri adamların karanlığı aydınlattığına rastlanmamıştır, gelecekte de rastlanmayacaktır.
(Mustafa Yıldırım)
(Deniz Som'un Vaziyet köşesinden alınmıştır.)

Hiç yorum yok: