Zaman makinesi kitaplardır. Koy içine kendini, gönder geleceğe.
Bin yıl sonra zeka seviyesi aşırı gelişmiş, ruhani bir post-insanın kitabını okuyacağını düşünmenin dayanılmaz ağırlığını da duyumsamaya çalış. Kimin için yazdığını bil de kendine gel.
Küresel güç elitlerini sevgi ve adalet dolu benzerleriyle değiştirmek için geri gönderdikleri androidlerden birisinin senin kitabını elinde tuttuğunu, oradan cümleler apartarak konuştuğunu düşün. Ha ha!
Şu soru da ilginç: Bin yıl sonra yazılmış sanatsal bir roman günümüze getirilse ne anlarız?
Belki de o zaman üç cümlelik haikulara dönüşür romanlar da hız saplantısı kurgusal hızla değil de mana hızıyla çözülür...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder