2 Temmuz 2008 Çarşamba

Sivas Katliamı

Daha ne kadar yanacak bu ruhlar, daha ne kadar haykıracak acıyla, tek suçu aydınlıkla çevrelenmek olan insanlar?

2 yorum:

saykolog dedi ki...

Ellerinden gelse aydınları ateş böceği misali bir kavanoza tıkıp gece fener niyetine kullanırlar.

Adsız dedi ki...

02 Temmuz 2008 Çarşamba
GÖREV VE SORUMLULUK…
ALİ BULUNMAZ

Asım Bezirci…

Muhlis Akarsu…

Behçet Aysan…

Hasret Gültekin…

Uğur Kaynar…

Nesimi Çimen…

Asaf Koçak…

Yeşim Özkan…

Muhibe Akarsu…

Nurcan Şahin…

Murat Gündüz…

Handan Metin…

Ahmet Özyurt…

Huriye Özkan…

İnci Türk…

Özlem Şahin…

Yasemin Sivri…

Asuman Sivri…

Sehergül Ateş…

Gülender Akça…

Gülsün Karababa…

Mehmet Atay…

Serkan Doğan…

Muammer Çiçek…

Belkıs Çakır…

Edibe Sulari…

Menekşe Kaya…

Koray Kaya…

Serpil Çanik…

Erdal Ayrancı…

Sait Metin…

Carina Thuijs…

Otel görevlileri Kenan Yılmaz ile Ahmet Öztürk…

Ve Metin Altıok…

Bu isimlerin ortak özelliği 2 Temmuz 1993 günü, Sivas Madımak Oteli’nde dinci güruh tarafından kuşatılmalarıydı.

Yakılmaları, boğulmaları ve öldürülmeleriydi…

O kuşatmadan sağ kurtarılan Metin Altıok, dostları adına bir hafta direndi ölüme.

***

Şimdi önümüzde, 15 yıllık yangının devam ettiği bugünlerde büyük bir görev ve sorumluluk duruyor:

Bu isimleri yaşatmak, sonsuza kadar…

Peki, nasıl?

Eserlerini, sözlerini, yapmaya çalıştıklarını, hayat mücadelelerini, kavgalarını, dünyaya ve insana bakışlarını, ülkesi için neler ortaya koyduklarını anlayarak, anlatarak ve üstüne yeni şeyler koyarak…

İnsan olan herkesin yapması gereken bu…

Bir de hatırlatmak…

(bence bu ruh yangnı hiç sönmeyecek, ama eğer yazımdaki görev ve sorumluluklarımızı yerine getirirsek hafifleyecek...)