Deli gibi anırıyordu zavallı. Taş çatlasa on dokuz yaşındaydı daha. Damarları yüzüne yürümüş, acıdan her yanı kasılmıştı. Başına çökmüş kel herif, saçından yakalayarak çırpınmasını engellerken bir diğeri, fırça saçlı, kalın kaşlı, yaşlı bir tip, copu götüne kaydırmış kanırtıyor, bir yandan da ağza alınmadık küfürleri sıralıyordu. O esnada birden durdu. Copu şlop, diye çıkarıp mosmor olan suratıyla ayağa dikildi yavaşça. Karşısında tere batmış, gözleri yarı kapanmış delikanlıya dikkatle bakarak “Ulan, sen benim oğlumsun lan!” dedi.
Götünde yan yana duran iki beni daha yeni görmüştü!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder