Şu anda pek çoğumuz yaşamımızın kendi kontrolümüzde olduğuna inanıyoruz. Ve de bu durumdan şikâyetçi değiliz. Peki, özgür irademize duyduğumuz inancı yitirirsek ne olur? Son yıllarda bazı psikologlar bunu öğrenmeye çabalıyor. Çalışmalardan birinde Minnesota Üniversitesi’nden Kathleen Vohs ve Santa Barbara’daki Kaliforniya Üniversitesi’nden Jonathan Schooler’ın birlikte yürüttükleri bir deneyde, bir grup denekten Stanley Crick’in The Astonishing Hypothesis isimli kitabından bir alıntıyı okumaları istendi.
Kitap, özgür iradenin yalnızca bir illüzyon olduğunu, insanların nöronlardan oluşmuş bir yumak olduğunu savunuyor. Bu pasajı okuyan deneklerde, okumayanlara göre özgür iradeye duydukları inancının daha zayıf olduğu anlaşıldı. Daha sonra kopya çekseler bile fark edilmeyeceklerine inandırılan deneklerden, matematik testi çözmeleri istendi. Özgür iradeye duydukları inançları büyük ölçüde sarsılmış olan deneklerin kopya çekmeye daha meyilli oldukları saptandı (Psychological Science, vol 19, p 49).
İnsanların özgür iradelerine duydukları inancın sarsılması ile ilgili bir diğer çalışmayı da Florida State Üniversitesi’nden Roy Baumeister yürüttü. Baumeister ve ekibi deneye katılanlardan özgür iradeyi güçlendiren veya zayıflatan metinler okumalarını istedi. Bu iki zıt düşünce şu satırlarla dile getiriliyordu:
Özgür iradeyi güçlendiren ifade: “Bazen davranışlarımı etkileyen çevresel ve genetik faktörleri kontrol altında tutabiliyorum ve beni etkilemelerine izin vermiyorum”
Özgür iradeyi sarsan ifade: “Özgür iradeye duyulan inanç, evrenin bilimsel yasalar tarafından yönetildiği düşüncesine ters düşer.”
Daha sonra gönüllülerden bir dizi senaryo çerçevesinde, başka bir insana yardım etmeye ne kadar gönüllü oldukları soruldu.
Tahmin ettiğiniz gibi özgür iradeye inancı sarsılmış olan insanlar, diğer gruba göre yardım etmekte daha az istekliydi. Bilim insanları bu insanların ayrıca yabancılara karşı daha saldırgan bir tutum sergilediklerini gözlemledi (Personality and Social Psychology Bulletin, vol 35, p 260).
Buradan çıkartılar sonuç şu: Özgür iradeye olan inançlarımızı yitirmek çevremizdeki insanları da olumsuz etkiliyor. Ayrıca bu durum yaşam başarımızı da engelliyor. Vohs ve Baumeister ile birlikte çalışmalar yapan Florida State Üniversitesi’nden Tyler Stillman, özgür iradelerine güvenen insanların iş hayatlarında daha olumlu beklentiler içinde olduğunu ortaya koydu. Bu da yalnızca bir yanılsama olabilir mi? Stillman ve meslektaşlarına göre bu bir yanılsama değil. Bilim ekibi bir deneyde, bir iş yerinde amir pozisyonundaki kişilere emrinde çalıştırdıkları kişilerin çalışmalarını değerlendirmelerini istediği zaman, özgür iradeye inanan kişilerin performansının, diğerlerinden daha yüksek olduğunu keşfetti.
Bütün bunlar, hayalimizde canlandırdığımız 2500 yılının deterministik dünyasında yalancı, üçkâğıtçı, şiddete eğilimli, çalışma arzusunu yitirmiş kişilerin çoğunlukta olacağını gösteriyor. Böyle bir dünyada sosyal uyumun olmayacağı da kesindir.
Cumhuriyet Bilim Teknik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder