15 Haziran 2011 Çarşamba

Kaktüs

Aynanın önünde boynunu iki yana çevirip dururken başındaki kaktüsün uzamaya yüz tutan dikenlerine dokundu garip bir hisle. Dudaklarının sadece uçlarına etki eden kısa bir gülüşle hareketlendi sonra. Çantası elinde aşağıya inip enerjik adımlarla kalabalığın arasına karıştı. Yanından geçerlerken sanki daha bir uzuyor, kurumlanmaktan nefes almayı unutuyorlardı. Yan gözle, kel kafalardaki menekşeleri, laleleri, küçük nar ağaçlarını izlerken vitrin camında bir kez daha kendi kaktüsüne takıldı gözleri. İstedikleri kadar alay etsinlerdi. Beyin ekimi tavsiyelerine de kulak asmıyordu artık. Seviyordu bitkisini.

Hiç yorum yok: