Bütün taslar gibi vekarlı,
hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli,
bütün yük hayvanları gibi battal, ağır
ve aç çocukların dargın yüzlerine benzeyen elleriniz.
Arılar gibi hünerli, hafif,
sütlü memeler gibi yüklü,
tabiat gibi cesur
ve dost yumu şaklıklarını
ha in derilerinin altında gizliyen elleriniz.
Bu dünya öküzün boynuzunda degil,
bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.
Ve insanlar, ah, benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi,
halbuki acsınız,
etle, ekmekle beslenmege muhtacsınız.
Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,
göcüp gidersiniz bu her dalı yemi dolu dünyadan.
İ nsanlar, ah, benim insanlarım,
hele Asya'dakiler, Afrika'dakiler,
Yakın Dogu, Orta Dogu,
Pasifik adaları ve benim memleketlilerim,
yani bütün insanların yüzde yetmiş inden çoğu,
elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,
elleriniz gibi meraklı, hayran ve gencsiniz.
i nsanlarım, ah, benim insanlarım,
Avrupalım, Amerikalım benim,
uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi,
ellerin gibi tez kandırılır, kolay atlatılırsın...
İnsanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa, duvarda afi ş,
sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa cıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa, ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman calan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayı şığı,
söz yalan söylüyorsa,
renk yalan söylüyorsa,ses yalan söylüyorsa,
ellerinizden geçinen ve ellerinizden ba kan her ş ey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balcık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz coban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
Ve zaten bu kadar az misafir kaldıgımız
bu ölümlü, bu yaş anası dünyada
bu bezirgân saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder