18 Eylül 2008 Perşembe

Cevabı Beklenmeyen Politik Sorular

Deniz Feneri denizdeki keriz balıkları aydınlatıp sövüşlemek için kurulmuş gibi görünüyor. Dindar malı deniz yemeyen keriz lafını da altına koyunca şu aralar sıkça kullanılan Keriz Feneri benzetmesi ortaya çıkıyor. Peki bu oluşumu koruyana, kollayana, uğruna yüzde altmış medyayı halkın önüne hedef olarak koymaya çalışana, Türkiye ayağındaki sorumluları kolunun sağ tarafına silme doldurmuş okşayana, gerçekleri bir an önce unutturmak için her gün her kanalda her yana saldırana ne deniyor? Keriz Feneri Bekçisi mi?

Memleketteki her şeyle kavgalı birisi o memleketin başına geçebilir mi?

Adalet Bakanlığını da özelleştirip Alman Adalet Bakanlığına satsalar Türkiye’de sayısı belli olmayan hortumcuya, din bezirganına, rant vurguncusuna, doğa talancısına acaba sonunda bir tanecik dava açılır mı?

Memleketteki dağ gibi yığılmış sorunları gizlemek için uygulanan yöntemlerin çokluğu sayesinde hükümetimiz Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye hâlâ hak kazanamadı mı?

Ergenekon’un birbirine hiç benzemez, tek ortak noktaları AKP’yi beğenmemek olan sanıklarına karşı girişilen sonu gelmez dalgalar, yepyeni gözaltılar acaba neden her seferinde hükümetin başka alanlarda zora düştüğü zamanlara denk getiriliyor? Bu küçücük, ufacık bir tesadüf mü?

AKP’yi özgürlüklerin, demokrasinin sembolü olarak göstermek için kıçını yırtan liboşlar, yağdanlıklar, biatçılar, gündemdeki beklenmedik gelişmelere uygun olarak yeniden dönüşmeye çalışırken yanlışlıkla kurt adama falan dönüşürler mi?

Ailesinin en uzak efradı bile gemicikler, fabrikalar, madencikler, spor kulüpleri almış, partisine uzaktan şöyle bir gülümsemiş her zat ihale kazanmış, semirmiş birisi nasıl bir başkasına mal varlığını açıklasın der? Ha ha ha!

Üniversitelere türbancı rektörleri doldurunca özgür üniversiteler kurulacak. Hukukta kadrolaşma sağlandı mı özgür hukuk sistemi oluşacak. Medya liboşlarla dolunca, mancosunu yiyip kulağının üstüne yatınca özgür medyamız dünyaya örnek olacak. Herkes AKP gibi düşününce özgürlük ve demokrasi gelecek. Buna ne şüphe! Peki ondan sonra ne yapacağız. Ekonomi de tıkırında giderken, hortumcuları izleyip yutkunarak göbek atmaya mı başlayacağız?

Hiç yorum yok: