30 Mart 2015 Pazartesi

Kafesin Eriyişi

Adımı bir bavula koyup yüklüğe kaldırdım. Bir iki çelik anı, eski sevgililerin ağırlığından yapılmış kalın yorganlar, kışlık yalnızlık giysileri arasına özenle yerleştirdim onu… Annemin ağladığını duyabiliyordum. Bana seslenemediğini görünce içeri kaçmıştı dehşet içinde. Bundan böyle ismin “Sessizlik” olsun istersen, dedi duvarda kanatlarını temizleyen karasinek. Senin de ismin “Arkadaş” olsun, yanımdan hiç ayrılma bundan böyle, dedim, o duvarın içinden geçip ağacın üstünden havalanırken. Kibirini de bırakırsan, önünde eğilir herkes, derken kondu çayırlığa doğru uzamış omuzuma. “Belki peşinden bile gelirler.” O konuşurken temas ettiğim her şeyin bana dönüştüğünü hissedebiliyordum, benimse yokolup eridiğimi, kurtulduğumu tenimin kafesinden.


ArtWork: Alexander Mahov

Hiç yorum yok: