27 Şubat 2012 Pazartesi

Zalas











20 Milyon Kadın Evde... Kızlar da Eve... (Mustafa Sönmez)

Milli Eğitim Bakanı, evirip çevirip “Eğitimde esneklik, demokratiklik” gibi süslü laflarla kamufle etmesin. Amaç o kadar açık ki: 4+4+4 şeklinde formüle edilen proje, tamamen kız çocuklarını, (onların deyimiyle buluğ çağındaki kızları) okul ortamından çekip evlere almak. Eğitimden koparmak berbat bir görüntü ya… Onun yerine ikame edilen “açık eğitim”. Yani? Çocuklar evde televizyonun önünde oturup güya öğrenecekler, sonra da yılda bir sınava sokulup ellerine diplomaları verilecek ve 12 yıl sonunda kapı gibi diplomaları olacak…
Dönüp 8 yıllık kesintisiz eğitimin sonuçlarına bakın, neden paniklediklerini görürsünüz.
Uygulamanın başladığı ilk yıl, 1997-1998’de kız öğrencilerin okullaşma oranı, yani okul çağında olup da okula gidebilenlerin oranı ilkokulda yüzde 79, ortaöğrenimde yüzde 34 idi. Bugün geldiğimiz yer, sırasıyla yüzde 98 ve yüzde 62’dir. Ortada, özellikle ortaöğrenimde kızların hızla okullaşması gerçeği var. Bu sonuçta, kızları okula göndermeyi teşvik eden kampanyaların, maddi desteklerin de katkısı var. Ama bu trend rahatsız etmiş olacak ki; şimdi “Haydi kızlar eve” harekâtı başlatılıyor. Kızlar eve, engelliler eve, erkek çocuklar 11 yaşında çıraklığa…
Bu hamle, kadının yeri evidir, biçimindeki gerici bakışın doğal bir uzantısı. Dönüp bir de eve tıkılmış kadın nüfusa bakın, dudağınız uçuklar. Öyle böyle değil, 15 yaş üstü kadınların dörtte üçü, yani 20 milyona yakın kadın evde oturuyor, evde yaşıyor. TÜİK’in hanehalkı işgücü anketi yapılırken işgücü piyasasına çıkmamış bu erişkin (15 yaş üstü) kadın nüfusa sorulduğunda, 13 milyonu, kendisini “ev işleriyle meşgulüm” diye tanımlıyor. 1 milyon kadarı, aslında çalışmak isterim ama iş yok, evimde oturuyorum, diyor. 1 milyonu, emekli kadın. 3 milyonu da çeşitli nedenlerle evde… Evet, 24 milyon kişinin çalıştığı Türkiye’de 20 milyon kadın evlerde. Evin, aslında bir tür ücretsiz köleleri, bağımlıları.
Kendilerini geliştirmeleri, ayaklarının üstünde durmaları, çalışarak ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları şöyle ya da böyle önlenmiş milyonlarca kadından söz ediyoruz. Kadını eve hapsetmenin temelde, laik-şeri bir yanı yok. Erkek egemenlerin genel bir tutumu bu. Neoliberal gericilik ise bunu şimdi biraz daha pekiştirecek bir hamle peşinde. Bir yandan yetişkin kadına dirsek gösterip iş vermeyerek eve kapatıyor, bir yandan da bu zinciri kırmayı deneyen kız çocuklarını 4 yıllık eğitimin ardından “evdekiler” ordusuna katmanın peşinde.
Kadına zaten her yerde dirsek gösteriliyor. 11 milyon sigortalı işçinin ancak 2.5 milyonu (yüzde 24.5) kadın. Ama bu, muhafazakârlığın kaleleri Kayseri ve Konya’da yüzde 15’lere kadar düşüyor. Kasım 2011 SGK verilerine göre, Kayseri’de sigortalı 178 bin kişiden sadece yüzde 16’sı kadın. Konya’da 222 bin işçinin sadece yüzde 14.5’i kadın. Bu oranlar Denizli’de yüzde 30, İzmir, İstanbul, Tekirdağ’da yüzde 29… Bir Demirel repliği ile soralım: “Va mı başka izah tarzı?”…
Gerçek niyetin şifreleri ise muhafazakâr kalemlerde. Habertürk’te yazan başörtülü Nihal Bengisu Karaca, 24 Şubat Cuma tarihli yazısında mesajı taşıyor: “Ya başörtüsü ile okula gidilmesine çıngar çıkarmayacaksınız ya da çocukları evlere çekip alacaklar…” Tehdit açık…Devamını ise Fehmi Koru 26 Şubat tarihli Star’da getiriyor: “Nazik beyler ve daha nazik hanımların kızların eğitilmesi konusunda samimiyet sınavından geçebilmeleri için her şeyden önce, kız liseleri uygulamasının yeniden başlamasını ve başörtüsü yasağının resmen kalkmasını savunmaları gerekiyor”.
“Va mı başka izah tarzı?..”

Gereksizler

Sırf işgal ettiğiniz bu dünyaya empoze ettiğiniz bakış açısı ve davranış biçimine uymadığım için beni terörist ilan ettiniz. Ben de sizi gereksiz ilan ediyorum !

Subcomandante Marcos


You announced me as a terrorist for I don't belong the world that you've invaded and settled your point of view. So I announce you unnecessary.

25 Şubat 2012 Cumartesi

Sabrina Gruss - Cadavres




Fools

Of all thieves fools are the worst; they rob you of time and temper.

Johann Wolfgang von Goethe.

It's Dazzling

Sometimes when I look at you, I feel I'm gazing at a distant star.
It's dazzling, but the light is from tens of thousands of years ago.
Maybe the star doesn't even exist any more. Yet sometimes that light seems more real to me than anything.

Haruki Murakami (South of the Border, West of the Sun)

The current is too strong

"I keep thinking about this river somewhere, with the water moving really fast. And these two people in the water, trying to hold onto each other, holding on as hard as they can, but in the end it's just too much. The current's too strong. They've got to let go, drift apart. That's how it is with us. It's a shame, Kath, because we've loved each other all our lives. But in the end, we can't stay together forever."

Kazuo Ishiguro (Never Let Me Go)

Please. Tame me!

The fox gazed at the little prince, for a long time. "Please--tame me!" he said.
"I want to, very much," the little prince replied. "But I have not much time. I have friends to discover, and a great many things to understand."
"One only understands the things that one tames," said the fox. "Men have no more time to understand anything. They buy things all ready made at the shops. But there is no shop anywhere where one can buy friendship, and so men have no friends any more. If you want a friend, tame me . . . "
"What must I do, to tame you? asked the little prince.
"You must be very patient," replied the fox. First you will sit down at a little distance from me--like that--in the grass. I shall look at you out of the corner of my eye, and you will say nothing. Words are the source of misunderstandings. But you will sit a little closer to me, every day . . . "
The next day the little prince came back.
"It would have been better to come back at the same hour," said the fox. "If for example, you came at four o'clock in the afternoon, then at three o'clock I shall begin to be happy. I shall feel happier and happier as the hour advances. At four o'clock, I shall be worrying and jumping about. I shall show you how happy I am! But if you come at just any time, I shall never know at what hour my heart is ready to greet you . . . One must observe the proper rites . . . "
"What is a rite?" asked the little prince.
"Those also are actions too often neglected," said the fox. "They are what make one day different from other days, one hour different from other hours. There is a rite, for example, among my hunters. Every Thursday they dance with the village girls. So Thursday is a wonderful day for me! I can take a walk as far as the vineyards. But if the hunters danced at just any time, every day would be like every other day, and I should never have any vacation at all."
So the little prince tamed the fox. And when the hour of his departure drew near--
"Ah," said the fox, "I shall cry."
"It is your own fault," said the little prince. "I never wished you any sort of harm; but you wanted me to tame you . . . "
"Yes, that is so," said the fox.
"But now you are going to cry!" said the little prince.
"Yes, that is so," said the fox.
"Then it has done you no good at all!"
"It has done me good," said the fox, "because of the color of the wheat fields." And then he added: "Go and look again at the roses. You will understand now that yours is unique in all the world. Then come back to say goodbye to me, and I will make you a present of a secret."
The little prince went away, to look again at the roses.
"You are not at all like my rose," he said. "As yet you are nothing. No one has tamed you, and you have tamed no one. You are like my fox when I first knew him. He was only a fox like a hundred thousand other foxes. But I have made a friend, and now he is unique in all the world."
And the roses were very much embarrassed.

Little Prince - Saint Exupery

Sergei Starko Drawings









Nikolay Popov



Greg Petchkovsky

3D

24 Şubat 2012 Cuma

Suicide Person

The thing I don't understand about the suicide person, is the people that try and commit suicide, for some reason, they don't die and then that's it. they stop trying. Why? Why don't they just keep trying? What has changed? Is their life any better now? No. In fact, it's worse because now they've found out, here is one more thing you stink at. That's why these people don't succeed at life to begin with. Because they give up too easy.

Seinfeld

Alcoholics

I hate being around alcoholics, because, they are either saying how much they love you or how much they hate you.

Seinfeld

22 Şubat 2012 Çarşamba

Johnny Cash & Joe Strummer - Redemption Song

Five Pearls Of Scottish Wisdom

Money can not buy happiness but somehowe, it's more comfortable to cry in a Mercedes Benz than it is on a bicycle
Forgive your enemy but remember the bastard's name
Help a man when he is in trouble and he will remember you when he is in trouble again
Many people are alive only because its illegal to shoot them
Alcohol doesn't solve any problem but then neither does milk

20 Şubat 2012 Pazartesi

Our Mothers Are... Bus

This is gonna sound stupid, but I saw at one point that our mothers are... bus drivers. No, they are the bus. See, they're the vehicle that gets us here. They drop us off and go on their way. They continue on their journey. And the problem is that we keep tryin' to get back on the bus, instead of just lettin' it go.

Tony Soprano