8 Mart 2010 Pazartesi

Aman Şevketçiğim, göreyim seni...

(Şevket Rado'ya Mektuplar'dan - Haz. E. Nedret İşli, YKY)

Çok Sevgili Kardeşim Şevket;
Kısa yazacağım. Uzun yazacak hâlim yok. Bizim kitabın başına geldi gelenler. Mektubunun tarz-ı tahririnden kapağının klişe olacağını tahmin etmekteydim. Bu Nebioğlu beni çıldırtmak istiyor galiba. bu adama yalvarmalı mı bilmiyorum? Eğer kendine yalvarttırmak istiyorsa işte yalvarıyorum. Kitabımın kapağına Allah rızası için klişe yaptırmasın ne olur. Hiç olmazsa bu sözümü dinlesin. Muharrir kendi kitabını tashih etmesin' Dünyanın bir yerinde görülmemiş şeydir bu. Şevketçiğim bütün kuvvetinle mâni olmaya çalış! Sana da yalvarıyorum. Kapağa klişe, herhangi bir kompozisyon istemiyorum. Ocağına düştüm, bu işimi hallet. Bir de kabilse bana metni gönder. Hiç olmazsa meraktan kurtulayım. Senin arkadaşlığından bunu beklemekteyim. Ne yap yap, bana kapaksız bir kitap gönder ve kapak işini dediğim gibi hallet. Hem bir ricam var. Ben görmeden evvel kitap satışa çıkmasın. Belki satışa arz edilmesinden vazgeçerim. Nebioğlu'nun emeklerini de öderim. Aman Şevketçiğim göreyim seni...
Bedbaht Şair Oktay Rifat

(Selçuk Altun'un Kitap İçin köşesinden alınmıştır.)

Hiç yorum yok: