Sömürü nehirlerinde balçıkla yıkanıyor açlar
alınlarında kurumuş kalmış üçüncü gözleri
bir kılıç balığı iskeleti boğazlarında
ölümün çalar saati istediği kadar yırtınsın midelerinde
uyanmayı bilemiyorlar yaşamdan
acıları ayaklarının altından akıp gidiyor
çarpıyor bellerine görüntü çöpleri
pırıl pırıl gülüyor gencecik insanlar reklamlarda
ama onların da diş macunu kullanmadan bembeyaz dişleri
kırışmış büzüşmüş içe kaçmış dudaklarıyla neşeli görünüyor yüzleri
göz çukurlarına kiraya çıkmış yıkım
kafataslarına koca kıçlarını sığdırmaya çalışıyor kelli felli adamlar
hayallerinde cadı avı sürüp gidiyor
gaz odalarında yerlerde sürünüyor ataları
karanlık bulutların üstünde, ağızlarına bir emzik gibi yapışmış petrol şişeleri
kahkahalarla işiyor aşağıya yukarıya çıkabilenler
sönüyor o cılız ateş
alev almıştı bir zamanlar isyanın en arkaik, en gizli düşüncesi
pis mi pis, hain, yıkıcı bir duman yükselip ele geçiriyor suyun üstünü şimdi
batıyor açların kafaları ağırdan geleceğin yokluğuna
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder