4 Mart 2011 Cuma

Sayısal Kişilik

Kendimizle karşılaşmamak için kendimizmiş gibi olanı, kendi simülasyonumuzu izliyor, takip ediyoruz. Sahte kendilikler arasında boşuna kendi izimizi arıyoruz. Bir izimiz, bir gölgemiz yok artık. “Gerçekleri izlediniz” diyen TV karşısında izlerini, gerçekliğini yitirmiş sayısal “ben” leriz. Kendi benliğimizi yaşadığımızı sanıyor, yeni teknolojilerin bize uygun gördüğü role, kimliğe bürünüyoruz. Bunun da gerçek kendimiz olduğu fikrine kapılıyoruz.
Oysa;
Artık inanamıyoruz; ama inanana inanıyoruz.
Artık sevemiyoruz; yalnızca seveni seviyoruz.
Artık ne istediğimizi bilmiyoruz, ama bir başkasının istediğini isteyebiliyoruz.
Ekranlar, videolar, röportajlar arasında yalnızca başkaları tarafından görülmüş olanı görüyoruz.

Jean Baudrillard

Hiç yorum yok: