24 Şubat 2010 Çarşamba

Tekel Direnişi "Olayı"nın Gösterdiği - Ergin Yıldızoğlu

Yalnızca tek bir dünya var. Türk, Kürt, Laz, Müslüman (Sünni, Alevi) diğer dinlerden olanlar, ateistler; hepsi tüm farklarına karşın aynı dünyaya aitler: SERMAYENİN DÜNYASINA.
Bu dünyada ya emek tarafında yer alıyorlar ya da sermaye tarafında. Tekel direnişi bu gerçeği bir kez daha kanıtladı. Tekel direnişi, ancak emek tarafında bulunanların, farkılılıklarını barış içinde, birlikte yaşayabildiklerini, bu farklılıklarda birbirilerini zenginleştirebileceklerini gösterdi.
CESARET: Acı soğuklara, devletin, hükümetin tehditlerine, baskılarına karşı bugün 72. gününe giren direnişin adı. Tekel işçileriyle dayanışmak için ülkenin her yerinden gelen işçilerin erdemi... Tekel işçilerinin yardımına gelen, destekleyen esnaf, genel olarak halk sınıflarının dayanışma eylermleri, yardımalr....
HAKİKAT: "Olay" patlak vermeden önceki, bilgi sisteminde var olmayan yeni şey. Olayla birlikte doğarak, verli bilgi sistemidne delik açan şey...
20 Şubat'ı 21 Şubat'a bağlayan gece, "sendika.org"dan yapılan canlı TV yayınında konuşan 50-60 yaşlarındaki Müslüman işçi, söze Allah'ın adıyla başlıyor. Biz ondan başka kimseye kulluk etmeyiz, diyor. Başbakan'a, polis dayağı, biber gazı, üzerlerine sıkılan lağım suyu için teşekkür ettikten sonra, tüm dünya bizi gördü, bir sen görmedin, diyor. AKP'nin sosyal-ekonomik politikalarını deneyimli bir sosyalisti aratmayacak sadelikte ve kesinlikte eleştiriyordu. Bu Müslüman işçi, biz kimseden bir şey istemiyoruz... Senden tek istediğimiz hain elini rızkımızdan çekmendir dedikten sonra üç kez tekrarladı: "Hakkımı sana helal etmiyorum."
YENİ İNSAN:Olay değiştirir, kendi "hakikatini" ve öznesini yaratır. Bir dostum şşöyle diyordu: "Olur olmaz insanlar Facebook'a Tekel simgeleri koymaya başladı.Bu ne biçim iş?.." Bu işçi sınıfının hegemonya kurma dinamiğine girdiğini gösteriyor, ama bir başka şeyi de. Bu olayın "izi" ve izin yankılarıdır. Tekel olayını yaşayan herkes artık değişti. Önceki , bu olayın izini taşımayan haline göre artık o yeni bir insandır. Olaya sadakat geliştirmeye, bunu evrenselleştirmek için mücadele edecek özneye dönüşmeye hazır yeni insan...
SADAKAT-1: Tekel işçisi, biz buraya gelirken kendi derdimize düşmüştük, şimdi tüm işçileri ve ezilenleri temsil ediyoruz diyerek "Olay"ın evrensel karakterini açıklıyor ve ona sadakatini ilan ediyor, bunu anlatıyor, herkesi buna çağırıyor, bu hakikatin evrenselleşmesi için mücadele ediyor. Tekel işçisinin yanında yer alanlar da aynı sadakatin parçalarıdır.
SADAKAT-2: Müslüman işçi Tayyip Erdoğan'ı eleştirirken artık başka bir hakikati dile getiriyor, ilan ediyor, hakkımı sana asla helal etmeyeceğim derken, karşısındakinin sadakatinin dine değil sermayenin düzenine olduğunu da vurgulamış oluyor.
SADAKAT-3: Yeni-eski, solculuk iddialarıyla ortada dolaşırken bu eylemi görmezden gelenler, sınıf siyasetini terk etmek gerektiğini açıklayanlar, sermaye düzenine, ilberal demokrasiye sakadatlerini açıklamış oluyrlar. Buna karşılık ÖDP, TKP, Halkevelri, Tekel işçileriyle birlikte miting yaparkensermaye düzeniniğn karşısnda "olayın" yanında yer aldıklarını, Türkiye solunun geleceğe açık yüzleri gösteriyorlar. Ben kendi hesabıma Emek Partisi'nden daha yoğun bir katılım beklerdim. CHP ve Deniz Baykal'ın Tekel işçierini ziyaret ederek, yüzlerini doğru bir yere çevirdiklerini göremk ama heniz yolun çok başında olduklarını da teslim etmek gerekiyor...

Hiç yorum yok: