"Gelişmiş ülkelerde kâr getiren kamu kuruluşları halka arz ediliyor, payları hisse senedi yatırımcılarına dağıtılıyor ve şirket profesyoneller tarafından yönetiliyor.
Telekomlara baktığımızda, İngiltere'de yüzde 100'ü, İspanya'da yüzde 83'ü, Hollanda'da yüzde 69'u borsada, halka açık işlem görüyor.
Bizde gece yarısı operasyonları, otel odası anlaşmaları ile en kıymetli şirketler özelleştirme adı altında batan geminin malları gibi satışa çıkartılıyor.
1993 yılı başlıarında Telekom'a 25-30 milyar dolar piyasa değeri biçiliyordu. O dönemde Türkiye'nin dış borcu 26 milyar dolardı.
2005 Kasım ayında yüzde 55 hissesi için en yüksek teklifi veren Oger Telecoms Ortak Girişim Grubu 6.5 milyar dolar ile sahibi oldu Telekom'un. O almasaydı 6 milyar dolara Başbakanın damadının başında olduğu Çalık Grubu alacaktı.
Telekom, özelleştirme ve yatırımlar için harcadığı 8.5 milyar dolarak karşılık 2005-2009 döneminde 11 milyar dolar net kâr sağlamış.
Bunları neden mi anlattım? Çünkü sıra geldi elektrik dağıtımı, doğalgaz dağıtımı, su dağıtımı ile ilgili özelleştirmelere.
Referandumdan evet çıkarsa artık kamu adına kamu yararı aranamayacak. Paketin 12. maddesi özelleştirmeyi adeta iktidarın keyfine bırakıyor. Artık satışı ne mahkeme iptal edebilecek, ne hesap sorulabilecek."
Murat Muratoğlu'nun Sözcü Gazetesindeki yazısından alıntılanmıştır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder