19 Ocak 2010 Salı

Beddua Edin

Hilmi Kayıhan, Tekel işçilerine sesleniyor:
"Bunlar haktan, hukuktan, demokrasi ve insan haklarından anlamaz. Elini havaya aç ve bedduaya başla. Mevlit yayınlar gibi yayınlasın televizyonlar. On binlerce emekçinin eli Allah'a kalksın Ankara'nın ayazında. Zangır zangır titresin Meclis'in duvarları. Dini kullanıp iktidar olanlara başka türlü sesinizi duyuramazsınız. Öyle bir beddua edin ki ağzıları eğilsin. Sabah gözlerinizi bedduayla açın, gece bedduayla kapatın. Korkmayın! Beddua etmekte sonuna kadar haklısınız; Allah her şeyi bilendir. Oylarınızı çalabilirler ama beddualarınızı asla; güçleri yetmez.
Bedduanın cezası da yok; ıslak imzalı değil ki Ergenekoncu desinler, telefon değil ki dinlesinler. Hepimizin ağzını kapatacak polisleri de yok.
Haydi ellerimizi Allah'a açalım:
Allah'ım ocağımızı yıkanın ocağını yık! Gittiği yerden gelemsin! Televizyonlara çıkıp konuşamasın! Çalıp çırptıklarının hayrını görmesin! Zehir zıkkım olsun yedikleri! Gemileri batsın!

(Deniz Som'un Vaziyet adlı köşesinden alınmıştır.)

Ha ha ha! Çok klas öneri.

Hiç yorum yok: