29 Ağustos 2007 Çarşamba

PERFORMANS SANATI

Yeni sanatçılarımızın dört kolla sarıldığı performans sanatı benim gibi birçok kişide ciddi bir kuşku uyandırıyor. Önümüze konan örneklere bakınca bunun başka türlü olması da çok zor. Sanki tek özellikleri yeteneksizlik olan bir takım garibanların buldukları en uyduruk, en yaratımdan uzak fikri hiçbir baskı altında kalmadan sergi salonlarına aktarıp yapılanları illa ki anlamaya çalışan o algısı kıt bohemlere sergilemek için bulunmuş bir şey küratör sanatı. Bir açıdan başarılı bir işkolu tabi. Ağzı laf yapan, medyayla iletişimi o biçim, çok dilli ve havalı tipler küratörlük sıfatını ele geçirip sergi salonlarını bağlayabiliyorsa ve oradan buradan topladıkları dandik işlerle hem medyayı hem de sanat tutkunlarının bağışlayıcı aklını bir süreliğine meşgul edebiliyor, bu arada da hiç küfür yemiyor ya da orada toplu bir isyan başlatmamayı beceriyorsa ben buna başarı derim.
Sonuçta bu işe ben de soyunmaya karar verdim ve en az onlar kadar ya da daha boktan buluşlarla piyasaya sağlam bir giriş yapmak için kolları sıvadım. İşte size birbirinden seçkin örnekler:
Örnek 1: Her yerde öbek öbek boklar vardır ve üstlerinde bir demet gül bitmiştir. Ancak salon oldukça loştur ve pislikleri göremeyip basanlar hem kirlenmiş hem de bir gülle ödüllendirilmiş olurlar.
Örnek 2: Salonun iç tarafına koca bir fil kapatılmış, kıçı da özel bir dizaynla açıkta, yani sergiyi gezenlere doğru açıkta bırakılmış, kıç deliğine de bir televizyon tıkılmıştır. Burada hayvan haklarıyla ilgili bir belgesel oynatılmaktadır.
Örnek 3: Salonun ortasına yapay bir ağaç kondurulmuştur. Dallardan kıçına karanfil sokulmuş kuzular sarkmaktadır. Salonun dört köşesine de mangal ve kömür bırakılmıştır.
Örnek 4: Oda çıplak kız ve erkeklerle doludur. Büyülenmiş gibi gezmektedirler. Aralarına karışan izleyiciyi çok geçmeden yeni fark etmiş gibi bağıracaklar ve hızla karga tulumba edip soyacaklardır. Seyirci artık çıplaktır ve giysileri de olmadığı için dışarı çıkıp çıkmamak kendisine kalmıştır.
Neyse bu kadar yeter. Daha fazla abartmayayım...

1 yorum:

saykolog dedi ki...

Süper fikirler bulmuşsun sayın Tilki bıradır. Benim favolerim 3. ve 4. seçenekler.