23 Şubat 2011 Çarşamba

Charles Dickens'ın Fasikülleri


"Yirmili yaşlarında kısa öykülerden oluşan küçük bir kitabı yayımlanır Charles Dickens’ın, göze çarpmayacak, satmayacak bir ilk kitap. Ancak, dönemin ünlü bir illüstratörü çizimlerini yapacağı yeni kitabına eşlik edecek genç ve tanınmamış bir yazar aradığında hatırlanmasına yol açacak bir ilk kitap… Yayınevinin sahipleri teklifi Dickens’a götürdüklerinde Dickens beklenmedik şartlar ileri sürer: Bir; yazacağı kitabı aylık fasiküller halinde yayımlayacaklar, iki; fasiküllerin kapağı da içi gibi ucuz hamur kağıttan olacak (bu kapak şekline paperback adının verilmesini de öneren Dickens, bu şekilde kağıt ciltli kapağı da icat etmiş oluyordu) ve üç; Dickens hikayeyi iki yıl boyunca uzatabileceği kadar uzatacak. Her şeye tamam demişti yayınevi sahipleri ama okurlar her ay bu fasikülleri niye alsındı ki? Bu soruya da cevabı hazırdı yazarın, her ay üçüncü fasikülün sonunda hikayeyi öyle bir noktada bırakacaktı, okurlar bir sonraki ayı iple çekeceklerdi. Öyle de oldu. İlk fasiküller basılır basılmaz, İngiltere’de binlerce okur hikayesin devamını okumayı iple çekmeye başladı. Charles Dickens’ın burada bir icadı daha kendini göstermişti; yazar hikayeyi bu şekilde işlemeye “ertelenmiş gerilim” adını veriyordu. Böylelikle iki yıl boyunca “Mister Pickwick’in Serüvenleri” peynir ekmek gibi satıldı.İki yılın sonunda okurlar romanın son üç fasikülünü almaya geldiklerinde kitapçılarda romanın bütün halinde ciltli basımını gördüler, dolayısıyla son üç fasikülü almak yerine kitabın tamamını satın aldı pek çoğu. Devamında, yayımcılar çok ucuza basılmış olan ve çoğu henüz okunurken elde kalan eski fasikülleri kapı kapı dolaşıp topladılar. Topladıkları fasiküllerden de çok satan kitabın ilk basımı olarak bir koleksiyon kitabı yaptılar. Kenarları altın sırmalı, ciltli, çok pahalı bir basım. Sonuç. Elbette ki koleksiyon basımı da kapış kapış gitti. Dickens’ın dehası bir romanı tek okura üç kez aldırmış oluyordu...

(Oylum Yılmaz'ın Sabit Fikir'deki yazısından alıntılanmıştır.)

Hiç yorum yok: