29 Ekim 2007 Pazartesi

Papağanım Tipor

Bir ay kadar önce karımla bir papağan aldık. Başta bir gariplik olduğunu anlamıştım. Bakışlarında bir bilmişlik bir meymenetsizlik vardı. O günden bu yana olan bitenlerin üstüne biraz düşününce şunu keşfettim. Bence bir rüya gezgini bu kuş. Karımın, benim, tanıdıklarımızın rüyalarına girip geceleri birbirimize laf ve mesaj taşıyor. Bu sabah Sayko aradı mesela. Oğlum dedi, papağanın rüyamdaydı, seninle Beşiktaş’ta buluşmamı söyledi. Hah, dedim hemen. Ben de seni arayacaktım, bugün Beşiktaş da... Böyle bir sürü örnek. Gece gece devamlı benim düşlerime damlayıp, karın su istiyor, falan gibisinden istekleri iletiyor. Ben de gidip getiriyorum içerden. Uyandırdığımda, aaa, ne iyi ettin diyor, tatlı karıcım. Ölen babamdan da bir mesaj taşıdı geçen gün. Bugün dışarı çıkmamanı istedi baban, dedi. Onu dinledim tabi tırsıp. Ve hiç bir bok olmadı benim gideceğim yerlerde falan... Ama eminim, çıksam olacaktı...

Hiç yorum yok: