22 Ekim 2007 Pazartesi

FossurGama Sunar: Uyumak ya da Uyumamak

Artık bir an önce uyuyabilmek için koyun saymaya başlamıştı Hüseyin. Ve uykuya ne zaman nasıl geçtiğini anlayamamıştı. Ama aslında teorik olarak değişen bir şey olmamış, orada biraz daha boyutlu da olsa, koyun saymaya devam etmişti. Zaman hızla akıp gitti ve koyunları ahıra göndermekten ter içinde kaldı bir süre sonra. Dönüp baktığında çitin ilerisinde birikmiş yüzlerce daha koyun görünce derin bir nefes aldı. Sıkıntıyla oraya yürüyüp zorunlu işine dönerken artık melemeler beynini yemeye başlamıştı. Binlerce sesin oluşturduğu koro sanki boğuyordu onu... Sanki sıkışıp kalmıştı. Uyandı bu sırada pat diye. Ve delice bir korkuyla ayağa attı kendini ama daha da fena oldu bu. Karanlığın içinde her yanda kıpraşan şeyler vardı. Bir şekilde yuvarlanıp ışığa ulaştı inleye bağıra ve dehşet içinde her yanın, salona uzanan koridor da dahil, artık üst üste binmiş koyunlarla dolduğunu gördü...

Hiç yorum yok: