ABD yönetimi, İran'ı kendi ülke sınırları içinde Suudi elçisine suikast planlamakla suçlarken, Türkiye'nin manevra alanının nasıl da kısıtlandığı üzerine Ergin Yıldızoğlu'nun saptamaları:
“Sıfır sorun” politikası, ABD desteği, “stratejik derinlik”, Türkiye’nin bölgesinde güç yansıtma kapasitesini, manevra alanını, daha önceki dönemlerde görülmemiş düzeyde arttıracaktı.
Şimdi, Türkiye, hem Suriye hem de İsrail’le kavgalı olmayı başardığı, Füze Kalkanı Projesi’ne, Suriye’deki rejim değişikliği sürecine katılarak, kullandığı enerjinin yaklaşık yüzde 70’ini ithal ettiği iki ülkeyle, Rusya ve özellikle İran’la ilişkilerinin geleceğini tehlikeye soktuğu bir noktada duruyor. Filistin Yönetimi’nden gelen, “İsrail’le ilişkilerin düzelt” tavsiyesine, Hamas-İsrail tutuklu değiş tokuşunda, devre dışı kalma durumuna bakarak, AKP dış politikasının “kumlara saplandığını” söyleyebiliriz.
Bu noktada AB üyeliği artık bir fantezi bile olmaktan çıkmıştır; Doğu Akdeniz enerji rekabeti, Kıbrıs üzerinden, AB ile yeni sorunlar açmaya, İsrail ile çatışma çıkartmaya adaydır. Türkiye’nin adeta ABD ve İngiltere’den başka destekçisi kalmamış gibidir.
Bu sırada, İstanbul’un büyük otellerinin birinde yapılan kapalı bir toplantıda, Kissinger, Kofi Annan, Council on Foreign Relations’ın Başkanı Richard Haass, Tony Blair, eski Kolombiya Devlet Başkanı Uribe, eski İsrail Merkez Bankası Başkanı ve halen J.P Morgan Başkanı Frankel gibi tiplerin, bazı Türkiyeli şahsiyetlerle bir araya gelerek “Türk kimliği ve yeni dış politika” başlığı altında bir şeyler konuştuğunu öğreniyoruz (Çandar, 15/10).
Çandar’ın aktardıklarından, AKP hükümetinin özgüven ve başarı sarhoşluğuna kapılarak… ölümcül sonuçlar verebilecek yanlışlıklar yapmaktan kaçınması, Türkiye’nin uluslararası sistemde elde ettiği gücü görmezden gelen, 1980’lerin, 1990’ların tedavülden çoktan kalkmış bakış açısı ile analiz yaparak iktidarı yıpratmayı hesaplayan muhalefetin de -Ankara’dan Kandil’e- hesaplarını gözden geçirmesi gerekiyormuş… Kısacası, ABD askeri-mali kompleksi, “kendini bir şey sanıp zorluk çıkartma, sana söyleneni yap” mesajını vermiş.
Boratav Hocamızın ekonominin dış kaynak dengelerinin bozulduğuna, gündemde sert bir ekonomik daralma olduğuna (“Kötü Haberler Başlarken”, soL.org), Mustafa Sönmez dostumuzun AKP rejiminin “vergi, zam, işsizlik, angarya ile sokağın sabrını taşırmak için ne lazımsa” yaptığına ilişkin saptamalarına bakınca, AKP hükümetinin manevra alanının iyice daraldığını, pek bir seçeneğinin kalmadığı görünüyor. Bakalım bu seçeneksizlik ülkeyi nerelere sürükleyecek!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder