20 Ekim 2011 Perşembe

Sıkışmış Kalmışlık'ın Tarifi

ABD yönetimi, İran'ı kendi ülke sınırları içinde Suudi elçisine suikast planlamakla suçlarken, Türkiye'nin manevra alanının nasıl da kısıtlandığı üzerine Ergin Yıldızoğlu'nun saptamaları:

Sıfır sorunpolitikası, ABD desteği, stratejik derinlik”, Türkiyenin bölgesinde güç yansıtma kapasitesini, manevra alanını, daha önceki dönemlerde görülmemiş düzeyde arttıracaktı.
Şimdi, Türkiye, hem Suriye hem de İsraille kavgalı olmayı başardığı, Füze Kalkanı Projesi’ne, Suriyedeki rejim değişikliği sürecine katılarak, kullandığı enerjinin yaklaşık yüzde 70ini ithal ettiği iki ülkeyle, Rusya ve özellikle İranla ilişkilerinin geleceğini tehlikeye soktuğu bir noktada duruyor. Filistin Yönetiminden gelen, İsraille ilişkilerin düzelttavsiyesine, Hamas-İsrail tutuklu değiş tokuşunda, devre dışı kalma durumuna bakarak, AKP dış politikasının kumlara saplandığınısöyleyebiliriz.
Bu noktada AB üyeliği artık bir fantezi bile olmaktan çıkmıştır; Doğu Akdeniz enerji rekabeti, Kıbrıs üzerinden, AB ile yeni sorunlar açmaya, İsrail ile çatışma çıkartmaya adaydır. Türkiyenin adeta ABD ve İngiltereden başka destekçisi kalmamış gibidir.
Bu sırada, İstanbulun büyük otellerinin birinde yapılan kapalı bir toplantıda, Kissinger, Kofi Annan, Council on Foreign Relationsın Başkanı Richard Haass, Tony Blair, eski Kolombiya Devlet Başkanı Uribe, eski İsrail Merkez Bankası Başkanı ve halen J.P Morgan Başkanı Frankel gibi tiplerin, bazı Türkiyeli şahsiyetlerle bir araya gelerek Türk kimliği ve yeni dış politika başlığı altında bir şeyler konuştuğunu öğreniyoruz (Çandar, 15/10).
Çandarın aktardıklarından, AKP hükümetinin özgüven ve başarı sarhoşluğuna kapılarak ölümcül sonuçlar verebilecek yanlışlıklar yapmaktan kaçınması, Türkiyenin uluslararası sistemde elde ettiği gücü görmezden gelen, 1980lerin, 1990ların tedavülden çoktan kalkmış bakış açısı ile analiz yaparak iktidarı yıpratmayı hesaplayan muhalefetin de -Ankaradan Kandile- hesaplarını gözden geçirmesi gerekiyormuş Kısacası, ABD askeri-mali kompleksi, kendini bir şey sanıp zorluk çıkartma, sana söyleneni yapmesajını vermiş.
Boratav Hocamızın ekonominin dış kaynak dengelerinin bozulduğuna, gündemde sert bir ekonomik daralma olduğuna (“Kötü Haberler Başlarken”, soL.org), Mustafa Sönmez dostumuzun AKP rejiminin vergi, zam, işsizlik, angarya ile sokağın sabrını taşırmak için ne lazımsa yaptığına ilişkin saptamalarına bakınca, AKP hükümetinin manevra alanının iyice daraldığını, pek bir seçeneğinin kalmadığı görünüyor. Bakalım bu seçeneksizlik ülkeyi nerelere sürükleyecek!..

Hiç yorum yok: