11 Eylül saldırısının yarattığı yıkım sigorta sektörüne 4.55 milyar dolar yük getirdi. 2001’de ABD’nin savunma harcamaları 304 milyar dolar dolayındaydı, 2008’de 616 milyar dolara çıktı, 2010’da 1 trilyon dolara ulaştı. 11 Eylül’den sonra kurulan İç Güvenlik Örgütü, 10 yılda 360 milyar dolar harcadı. Washington Post
geçen yıl yayımlanan bir araştırmasında, 1200 yeni güvenlik örgütünün
kurulduğunu, 2000 yeni personelin işe alındığını aktarıyordu. Bu alana
da 330 milyar dolar civarında kaynak aktarılmış. “Terörizme karşı küresel savaş”, Afganistan
ve Irak işgallerinin maliyeti 1.2 trilyonla 4 trilyon dolar arası bir
rakamdan oluşuyor. Bu verilerden hareketle, savaştan kazançlı çıkan
kesimin savunma ve güvenlik endüstrisi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak,
bu kesimin kazancı, borç köpüğünü büyüterek, finansal krizin zeminin
oluşmasına katkıda bulundu, ABD ekonomisine, genel olarak kapitalizme
pahalıya patladı.
2001’de ABD bütçesi 128 milyar dolar fazla vermişti. 2008’de bütçe 450 milyar dolar açık veriyordu. Bu yıl bütçe açığının 1.3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. ABD devlet borçlarının GSMH’ye oranı 2001’de yüzde 32.2’ydi, 2009’da 53.3’e yükseldi.
ABD’nin Çin’le yaptığı ticarette verdiği açık 2001 yılında 83 milyar dolar, Çin’e borcu 78 milyar dolardı. Geçen yıl bu açık 273 milyar dolara yükselmişti, borçlar da 1 trilyon doları geçmişti.
Bu nedenlerden olacak, Standart Chartered Bank’ın baş ekonomisti Gerard Lyons “Geçen on yılın en önemli üç sözcüğü ‘terörizme karşı savaş’ değil, ‘bu Çin’de yapıldı’ idi; gelecek on yılda da ‘bu Çin malıdır’ olacak” diyor.
Ergin Yıldızoğlu'nun yazısından alıntılanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder