Donmuş tarlalardan geçiyorduk bir vagonla
şafakta.
Kızıl bir kanat havalandı karanlığın içinde.
Ve birden koşarak bir tavşan geçti yoldan.
İçimizden biri eliyle gösterdi bize.
Aradan çok zaman geçti. Artık ikisi de sağ değil,
ne tavşan ne de tavşanı eliyle gösteren adam.
Ah sevgilim, neredeler, nereye gidiyorlar.
Elin çakıp sönüşü, koşunun hızı, çakıl taşlarının çıkırtısı.
Çektiğim acıdan değil, meraktan soruyorum.
Czeslaw Milosz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder