13 Haziran 2008 Cuma

Yemin Billah Serisi: Allahın İşi İşte

Bir arkadaşımın, Trabzonlu bir tanıdığının başına gelen olay şöyle: Her zamanki gibi Cuma namazına gidiyor adam. Ama sıkıntılı. Çünkü eğilip kalkarken bir türlü aklından gitmiyor yan komşusu. Kıçı, bembeyaz göğüsleri, dolgun dudakları falan geçit töreni yapıyor önünde. Bu, kafasını sallıyor, bacağını falan çimdikliyor başka bir şeyler düşünmek için ama nafile. Bir türlü konsantre olamıyor namaza. Tam herkesle birlikte, öylece, hâlâ kafasında o kadın, dışarı çıktığında bir ağrı hissediyor kasık tarafında. Çişinin geldiğini anlıyor ama ağrıya bir anlam veremiyor. Hemen koşturuyor tuvalete ve önünü bir de açıyor ki şeyi, yani dalgametresi düğüm olmuş. Hem de gemici düğümü. Elini götürüyor sanki açabilirmiş gibi ama dokunmayı bile beceremeden paldır küldür yere düşüp bayılıyor. Onu orada, öylece bulan ahali taksiye atıp hastaneye götürüyor ve doktorlar zar zor açıyorlar şeyindeki düğümü. O hiçbir şey anlatmasa da ve aradan tam tamına beş yıl geçmesine rağmen hala bu konudaki spekülasyonların ardı arkası kesilmiyormuş yörede…

Hiç yorum yok: